[BARGAIN ve TUBROM] Luan Adası
4 posters
3 sayfadaki 3 sayfası
3 sayfadaki 3 sayfası • 1, 2, 3
Tubrom Blackbarrel
Bir süre girdaptan geçtikten sonra gözleri hafifçe açılmıştı. İlk anlarda her şey silikti; ne için burada olduğumu hatırlamıyordum. Sanki uzun bir süre boyunca unutulmuş, sürüklenmiş gibi bir hissiyat içimi kaplıyordu. İçimde tuhaf bir boşluk vardı. Bu boşluğun yerini birden, boğazından akan soğuk bir akıntı bırakmıştı. Bu tadı biliyordu, bu suydu.
Sonra karşımda bir yüz belirmişti. Başta bir hayal, bir rüya gibi hissettiriyordu. Göz kapaklarım açılmamakta inat ediyordu ve bu yüzden bulanıktı her şey. Bir kaç kere gözünü kırpmasıyla ışığa alıştı ve karşısında duran yüz daha da netleşti. Üstümde eğilmiş, elinde su kabı tutan bir adam. "Yaşıyor!" diye bağırdığını duyunca yüzünde hafif bir tebessüm belirmişti, kız olmasını tercih ederdi kendisini uyandıranın ama kurtuluş kurtuluştur neticesinde.
Boğazımdan geçen suyun tazeliği beni hayata döndürmesiyle bakınmaya başladı, etrafta kendisini kaldıran adam harici birkaç kişi daha vardı. Sert bakışlı bir kadın, silahlarını kuşanmış denizciler... Bu bir kurtuluş mu, yoksa bir kâbusun devamı mıydı? Bir korsandan kaçarken diğerine mi yakalanmıştı yoksa, şimdilik bir şey yapamayacağı için kaderini kabullenerek kişilere bakmaya başladı.
Herkes bana bakıyordu, bende onlara bakmaya çalışıyordum. Gözlerim sanki hala derin bir rüyadan uyanmaya çalışıyor gibiydi, odaklanmakta problem yaşıyordu. Uzun süren ve yemeksiz geçen saatler kendisini yormuştu.
Sert bir sesin seslenmesi ile o yöne dönmüştü. "Ben Çavuş Bargain," dedi adam. Sesi ile beraber biraz daha odaklanmayı başarabilmişti. "Yardıma ihtiyacın var mı?" diye sordu. O an yardıma mı ihtiyacım vardı? Evet, kesinlikle vardı ama yüzünde ki gülümseme daha da artmıştı, neredeyse ölü gibi gözüken adama yardıma ihtiyacın var mı denilmesi komiğine gitmişti.
Başımı hafifçe salladım, adamın kendisini çavuş diye tanıtmasıyla birlikte bir denizci olduğunu anlamış ve rahatlamıştı, en azından köle muamelesi görmeyeceği aşikardı artık.
Kendime gelmek için biraz daha dik oturduktan sonra kafama sorular yağmaya başlayınca bir elimle durmasını işaret ettim, kafamda hala deniz sesi yankılanıyordu ve bu adam pek sabrı yok gibi gözüküyordu. Yavaşça adımı söyledim, “Tubrom.” Boğazımdan çatallı bir ses çıkmıştı.
Nereden geldiğini söylediğinde anılar kafasında parlamaya başladı, biraz duraksadıktan bir korsan gemisinden geldiğimi söyledim. "Gemi… Hatırlıyorum. O gemi... Fırtına gecesini, karanlığı, o korkunç dalgaları hatırlıyorum. Fırtınaya yakalanmıştık. Bir izmarit yüzünden gemiyi patlatmıştım, oradaki korsanların çoğu deniz batmıştı ama ben ise dalgalarla boğuşarak kendimi denizin ortasında bulmuştum."
Bargain’ın soruları devam ediyordu, ama ben hâlâ kafamı ve bedenimi toparlamaya çalışıyordum. "Ne oldu?" diye soruyordu. Ne mi olmuştu? Bir süre nefesini toparladıktan sonra konuşmaya başladı.
"Uzun bir süre boyunca denizin ortasında yüzdüm ve artık hipnoz olmuş gibiydim, en son hatırladığım ayağımın kuma değmesi ve sudan çıktığım an gözlerimin kararması, daha fazlasını bende bilmiyorum"
Bu adada ne işim vardı? O sorunun cevabı bende yoktu. Dalgalarla sürüklenmiş, bilincimden uzak bir şekilde bu sahile vurmuştum. Sadece hayatta kalmaya çalışıyordum. Kendine biraz daha geldikten sonra bağdaş kurdu ve konuşmaya başladı
"Hiçbir işim yok, sadece hayatta kalmak için bu kara parçasına ayak basmış bir ödül avcısıyım"
Çavuş'un son sorusunu duyduğunda, düşüncelere daldı. Gemisi yoktu, ekipmanı yoktu ve bu adada tek başına kalabilirdi, kahverengi gözleri parlarken çavuşa cevap verdi.
"Biraz dinlendikten sonra bu adadan gitmek için sal yapabilirim veya izin verirseniz sizin mürettebatınızla buradan beni götürmenizi isteyebilirim"
Son cümlesinin biraz iddialı olduğunu hissediyordu ama bu adada daha fazla kaybedecek tek şeyi canı olduğu için umursamıyordu, açık göğsü ve hafif gülümseyen yüzü ile çavuşun cevabını beklemeye başladı.
Sonra karşımda bir yüz belirmişti. Başta bir hayal, bir rüya gibi hissettiriyordu. Göz kapaklarım açılmamakta inat ediyordu ve bu yüzden bulanıktı her şey. Bir kaç kere gözünü kırpmasıyla ışığa alıştı ve karşısında duran yüz daha da netleşti. Üstümde eğilmiş, elinde su kabı tutan bir adam. "Yaşıyor!" diye bağırdığını duyunca yüzünde hafif bir tebessüm belirmişti, kız olmasını tercih ederdi kendisini uyandıranın ama kurtuluş kurtuluştur neticesinde.
Boğazımdan geçen suyun tazeliği beni hayata döndürmesiyle bakınmaya başladı, etrafta kendisini kaldıran adam harici birkaç kişi daha vardı. Sert bakışlı bir kadın, silahlarını kuşanmış denizciler... Bu bir kurtuluş mu, yoksa bir kâbusun devamı mıydı? Bir korsandan kaçarken diğerine mi yakalanmıştı yoksa, şimdilik bir şey yapamayacağı için kaderini kabullenerek kişilere bakmaya başladı.
Herkes bana bakıyordu, bende onlara bakmaya çalışıyordum. Gözlerim sanki hala derin bir rüyadan uyanmaya çalışıyor gibiydi, odaklanmakta problem yaşıyordu. Uzun süren ve yemeksiz geçen saatler kendisini yormuştu.
Sert bir sesin seslenmesi ile o yöne dönmüştü. "Ben Çavuş Bargain," dedi adam. Sesi ile beraber biraz daha odaklanmayı başarabilmişti. "Yardıma ihtiyacın var mı?" diye sordu. O an yardıma mı ihtiyacım vardı? Evet, kesinlikle vardı ama yüzünde ki gülümseme daha da artmıştı, neredeyse ölü gibi gözüken adama yardıma ihtiyacın var mı denilmesi komiğine gitmişti.
Başımı hafifçe salladım, adamın kendisini çavuş diye tanıtmasıyla birlikte bir denizci olduğunu anlamış ve rahatlamıştı, en azından köle muamelesi görmeyeceği aşikardı artık.
Kendime gelmek için biraz daha dik oturduktan sonra kafama sorular yağmaya başlayınca bir elimle durmasını işaret ettim, kafamda hala deniz sesi yankılanıyordu ve bu adam pek sabrı yok gibi gözüküyordu. Yavaşça adımı söyledim, “Tubrom.” Boğazımdan çatallı bir ses çıkmıştı.
Nereden geldiğini söylediğinde anılar kafasında parlamaya başladı, biraz duraksadıktan bir korsan gemisinden geldiğimi söyledim. "Gemi… Hatırlıyorum. O gemi... Fırtına gecesini, karanlığı, o korkunç dalgaları hatırlıyorum. Fırtınaya yakalanmıştık. Bir izmarit yüzünden gemiyi patlatmıştım, oradaki korsanların çoğu deniz batmıştı ama ben ise dalgalarla boğuşarak kendimi denizin ortasında bulmuştum."
Bargain’ın soruları devam ediyordu, ama ben hâlâ kafamı ve bedenimi toparlamaya çalışıyordum. "Ne oldu?" diye soruyordu. Ne mi olmuştu? Bir süre nefesini toparladıktan sonra konuşmaya başladı.
"Uzun bir süre boyunca denizin ortasında yüzdüm ve artık hipnoz olmuş gibiydim, en son hatırladığım ayağımın kuma değmesi ve sudan çıktığım an gözlerimin kararması, daha fazlasını bende bilmiyorum"
Bu adada ne işim vardı? O sorunun cevabı bende yoktu. Dalgalarla sürüklenmiş, bilincimden uzak bir şekilde bu sahile vurmuştum. Sadece hayatta kalmaya çalışıyordum. Kendine biraz daha geldikten sonra bağdaş kurdu ve konuşmaya başladı
"Hiçbir işim yok, sadece hayatta kalmak için bu kara parçasına ayak basmış bir ödül avcısıyım"
Çavuş'un son sorusunu duyduğunda, düşüncelere daldı. Gemisi yoktu, ekipmanı yoktu ve bu adada tek başına kalabilirdi, kahverengi gözleri parlarken çavuşa cevap verdi.
"Biraz dinlendikten sonra bu adadan gitmek için sal yapabilirim veya izin verirseniz sizin mürettebatınızla buradan beni götürmenizi isteyebilirim"
Son cümlesinin biraz iddialı olduğunu hissediyordu ama bu adada daha fazla kaybedecek tek şeyi canı olduğu için umursamıyordu, açık göğsü ve hafif gülümseyen yüzü ile çavuşun cevabını beklemeye başladı.
_________________
- Spoiler:
Genel Özellikler
İsim: Tubrom
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Irk: İnsan
Taraf: Ödül Avcısı
Boy: 195 cm
Kilo: 90 kg
Deniz: East Blue DeniziFiziksel Statlar:
Güç: (24) E-4,4 (+0,4)
Çeviklik-Hız: (24) E-4,8 (+0,8)
Dayanıklılık-İrade: (24) E-5,7 (+1,7)
Farkındalık-Zeka: (24) E-4
Karizma: (24) E-4Pasif başlangıç yeteneği:
4 Puan
Sokak Çocuğu
Cesur Kalp
Parlak Öğrenci
Silah Eğitimi
İz Avcısı
Hafif Adım
Şahin Göz
Yön Bilgisi
Dövüş Yeteneği:
Tekniğin Adı: Kirli Dövüş
Tekniğin Puanı: 1
Tekniğin Stili: Özel
Teknikte Kullanılan Ekipman yada Ekipmanlar:Elime ne geçerse
Tekniğin Açıklaması: Her türlü silahı kullanabildiği ve rakibinin aldatmacaya yönelik bir teknik, ayak oyunları ve sinsi saldırılara dayalı, zayıf yönü farkındalığı/refleksi yüksek kişiler tarafından atlatılabilir ve sıyrılamayacağı kadar güçlü darbeler bu tekniği ezebilir.
Saldırının Adı: Jet Jab
Saldırının Kullandığı Şey: Dövüş Stili
Saldırının Kullandığı Ekipman: -
Saldırının Açıklaması: Rakibine doğru beklenmedik bir ani jab vuruşu yapar.Meslekler:
Detaylı bilgi için meslek formuna bakın
(6 özel puanınız var bu puanı ya meyveye, mesleğe, pasif yeteneklere ve dövüş yeteneğine paylaştırırsınız. İsterseniz herhangi birini seçmeyebilirsiniz) Sadece meslek seçenler 6 puan ile başlar.
Mesleğin Adı: Demircilik
Mesleğin İşlevi: Ham demir cevherlerini veyahut diğer işlenebilir cevherleri işleyerek, zırh, silah vb şeyler üretimini yapar, kişiye sabır, güç ve dayanıklılık kazandırır.
Puan: 1
Yan Dal:İtemler:
Tubrom Blackbarrel- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 14/08/24
Geri: [BARGAIN ve TUBROM] Luan Adası
Yaşadığına dair atılan nida sonrası yarı-baygın bir adama taramalı tüfek gibi soru yöneltilmemesi gerektiğini bilmiyordu Bargain. Sadece sosyal konularda değil ortamı okumak ya da empati yapmak için yeterli tecrübesi yoktu. Herkesin bedeni kendisi kadar dayanıklı da değildi. Maalesef bu kafasının da fazla "dayanıklı" olduğu gerçeğinin farkında olmaması çevresindekileri zor duruma sokmuştu.
Asıl ceremeyi çeken Esme olmuştu. Bunu da ancak sarsılmaz bedeni altında yatan titrek sesiyle belli edebilmişti Bargain'e.
Yazık kıza
Banane!
Kendisini tanıtmış ve yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuştu.
Ben aynı durumda olsam böyle yapılmasını isterdim
İnsanlar ne kadar da nazik!
Birbilerinin ismini öğrenen Tubrom ve Bargain, bilgi toplama güdüsüyle gelen soru ve cevapların girdabına kapılmışlardı. Sonuçta pekte yararlı bir edinememişti Bargain. elinde ki en iyi durum kendilerine yardımcı olabilecek bir ekip arkadaşı daha bulmasıydı. Bir ödül avcısı şüphesiz daha az dikkat çekerdi denizcilerden.
Asıl soru bu adama güvenilir mi?
Güvenilmezse atarım kenara gider!
"Bizimle gelebilirsin."
El sıkışmak üzere sırtında Yüce yazan ceketinin ardından elini uzattı Tubrom'a. Ardından ekibe dönüp bir sonraki adım için kafasından geçenleri sıraladı.
"Bilgi toplamak için bir yerleşim yeri arayalım" diye seslendi ekibine her zaman ki 'birlik' konuşmasıyla. Bir üs değilde aynı amacı gerçekleştiren bir ekip ruhu istiyorsa birilerine ne yapacğaını söylemektense beraber ne yapılacağını bildirmek herkesin aynı yönde adım atmasını sağlardı.
"Bir önerisi olan var mı?"
Sorusuna cevap alamazsa ormanın içine doğru giden bir patika bulana kadar adanın çevresini turlamayı düşünüyordu Bargain.
Eğer patika bulamazsam tepede gördüğümüz kuleye gidebiliriz
Kendi yolumu kendim açarım!
Asıl ceremeyi çeken Esme olmuştu. Bunu da ancak sarsılmaz bedeni altında yatan titrek sesiyle belli edebilmişti Bargain'e.
Yazık kıza
Banane!
Kendisini tanıtmış ve yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuştu.
Ben aynı durumda olsam böyle yapılmasını isterdim
İnsanlar ne kadar da nazik!
Birbilerinin ismini öğrenen Tubrom ve Bargain, bilgi toplama güdüsüyle gelen soru ve cevapların girdabına kapılmışlardı. Sonuçta pekte yararlı bir edinememişti Bargain. elinde ki en iyi durum kendilerine yardımcı olabilecek bir ekip arkadaşı daha bulmasıydı. Bir ödül avcısı şüphesiz daha az dikkat çekerdi denizcilerden.
Asıl soru bu adama güvenilir mi?
Güvenilmezse atarım kenara gider!
"Bizimle gelebilirsin."
El sıkışmak üzere sırtında Yüce yazan ceketinin ardından elini uzattı Tubrom'a. Ardından ekibe dönüp bir sonraki adım için kafasından geçenleri sıraladı.
"Bilgi toplamak için bir yerleşim yeri arayalım" diye seslendi ekibine her zaman ki 'birlik' konuşmasıyla. Bir üs değilde aynı amacı gerçekleştiren bir ekip ruhu istiyorsa birilerine ne yapacğaını söylemektense beraber ne yapılacağını bildirmek herkesin aynı yönde adım atmasını sağlardı.
"Bir önerisi olan var mı?"
Sorusuna cevap alamazsa ormanın içine doğru giden bir patika bulana kadar adanın çevresini turlamayı düşünüyordu Bargain.
Eğer patika bulamazsam tepede gördüğümüz kuleye gidebiliriz
Kendi yolumu kendim açarım!
_________________
- Spoiler:
Genel Özellikler
https://onepiece-roleplay.yetkinforum.com/t41-bargain-ryo#93
[size=16]Fiziksel Statlar:
30+30+30+20+10=120
Güç: 30, D-0,1 (+0,1)
Çeviklik-Hız: 30 D-0,4 (+0,4)
Dayanıklılık-İrade: 30 D-0,8 (+0,8)
Farkındalık-Zeka: 20 E-1,1 (+1,1)
Karizma: 10 F-2,3 (+2,3)Dövüş Yeteneği:
https://onepiece-roleplay.yetkinforum.com/t42-rokushiki
Tekniğin Adı: Rokushiki
Tekniğin Puanı: 4 = E rank (8 saldırıdan 7'si kullanılmıştır)
Tekniğin Stili: Çıplak El
Tekniğin Açıklaması:Pasif başlangıç yeteneği:
2
Doğal İnsan: Bitkiler ve hayvanlar hakkında geniş bilgi.
Bahriye:
Cesur Kalp:
Survival:İtemler:
Para: 400.000 beli
Eşya-Fiyat:
Eşya-Fiyat:Grup:
Grubun Adı:- S-A927
Grubun Üyeleri(Oyuncu): Bargain
Grubun Üyeleri(özel NPC):
Grubun Üyeleri(normal NPC):
Grubun Üyeleri(gm NPC): Putson, Erik, Zeke, Ricky, Nanami, Esme, Valko, Tenma
Grubun Tarafı: Denizci
Grubun Eşyaları: 4 top, yeterli erzak, 2 sandal.
Grubun Gemisi: Karavel Tipi Gemi
Grubun Lideri: Bargain
Bargain- Denizci
- Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 22/07/24
Geri: [BARGAIN ve TUBROM] Luan Adası
Kumsalda esen hafif bir rüzgar, güneşin kavurucu sıcaklığına pek çare olmuyordu. Bargain ile Tubrom’un diyalogları ilerledikçe Tubrom kendini biraz daha iyi hissetmeye başlamıştı. Ancak üstündeki elbiseler güneşin altında pişiyordu. Uzun süre denizde kalmaktan tahriş olmuş elleri, Bargain'in ona uzattığı eli sıkarken hafifçe acıdı. Bargain, Tubrom'u kabul etmiş, ayağa kalkması için elini uzatmıştı. Adanın atmosferi ağır ve nemliydi, herkes sıcaktan bunalmış durumdaydı.
Bargain, ormana döndüğünde adanın başta göründüğünden daha büyük olduğunu fark etti. Koca koca ağaçlar gökyüzüne doğru uzanıyordu; devasa ağaçlar sanki güneşi perdelemek istercesine dallarını uzatmıştı. Dev yapraklı çalılarla kaplıydı her yer. Putson ise yazarken aynı zamanda mırıldanarak okuyordu: "Tubroom adıınddaki ödüül avcııısı geeçiici olaaraak kaptaanımızz taraffıından eekiibee alıındıı." Defteri kapatıp, "Tamamdır kaptan her şeyi not aldım!" dedi.
Sıcaktan suratı kıpkırmızı olmuş Erik, bir yandan yüzündeki teri silerken, ""Kaptan ben sucuk oldum, ormana mı yanaşsak?" diye sordu. Grupta herkes benzer bir sıkıntı içindeydi; güneş onları kavuruyor, nem üzerlerine ağırlık yapıyordu.
Bargain liderliğinde ekip hafif eğimli bir patikada yürümeye başladı. Zemin önce çakılla doluydu, sonra sarı toprak ve taş karışımı bir hal aldı. Patika, ormanın içine doğru ilerliyordu; adeta ormanın kalbine uzanan bir geçit gibiydi.
Orman, serin gölgesiyle ekibi karşıladı. Yoğun nem ve egzotik bitkilerin kokusu her yeri sarmıştı. Yüksek, yapraklı ağaçlar sanki gökyüzüne dokunacakmış gibi duruyordu. Çevreden gelen hayvan sesleri de bu atmosferi tamamlıyordu: Daldan dala atlayan maymunların çığlıkları, uzaktan gelen kuş cıvıltıları ve derinlerden gelen böcek vızıltıları. Hava ne kadar yoğun ve bunaltıcı olsa da, ormanın içindeki bu vahşi yaşamın sesi bir o kadar canlı ve hareketliydi. Renkli kuşlar ağaçların tepelerinde süzülüyor, çalıların arasından geçen sürüngenlerin hışırtıları dikkat çekiyordu.
Ricky, Tubrom’un yanında yürüyordu. Göz ucuyla ona bakarak, "Demek ödül avcısısın ha? Neden denizci olmadın da ödül avcısı oldun?" diye sordu, hafif meraklı bir ses tonuyla.
Putson deftere orman ile alakalı notlar alıyordu.
Erik de Bargain'in yanındaydı. "Kaptan, burada korsanlar var mıdır şimdi? Üstteki kuleyi bile nasıl yapmışlar anlamak zor. Ve bayağı büyük bir şeye benziyordu." dedi.
Bargain, ormana döndüğünde adanın başta göründüğünden daha büyük olduğunu fark etti. Koca koca ağaçlar gökyüzüne doğru uzanıyordu; devasa ağaçlar sanki güneşi perdelemek istercesine dallarını uzatmıştı. Dev yapraklı çalılarla kaplıydı her yer. Putson ise yazarken aynı zamanda mırıldanarak okuyordu: "Tubroom adıınddaki ödüül avcııısı geeçiici olaaraak kaptaanımızz taraffıından eekiibee alıındıı." Defteri kapatıp, "Tamamdır kaptan her şeyi not aldım!" dedi.
Sıcaktan suratı kıpkırmızı olmuş Erik, bir yandan yüzündeki teri silerken, ""Kaptan ben sucuk oldum, ormana mı yanaşsak?" diye sordu. Grupta herkes benzer bir sıkıntı içindeydi; güneş onları kavuruyor, nem üzerlerine ağırlık yapıyordu.
Bargain liderliğinde ekip hafif eğimli bir patikada yürümeye başladı. Zemin önce çakılla doluydu, sonra sarı toprak ve taş karışımı bir hal aldı. Patika, ormanın içine doğru ilerliyordu; adeta ormanın kalbine uzanan bir geçit gibiydi.
Orman, serin gölgesiyle ekibi karşıladı. Yoğun nem ve egzotik bitkilerin kokusu her yeri sarmıştı. Yüksek, yapraklı ağaçlar sanki gökyüzüne dokunacakmış gibi duruyordu. Çevreden gelen hayvan sesleri de bu atmosferi tamamlıyordu: Daldan dala atlayan maymunların çığlıkları, uzaktan gelen kuş cıvıltıları ve derinlerden gelen böcek vızıltıları. Hava ne kadar yoğun ve bunaltıcı olsa da, ormanın içindeki bu vahşi yaşamın sesi bir o kadar canlı ve hareketliydi. Renkli kuşlar ağaçların tepelerinde süzülüyor, çalıların arasından geçen sürüngenlerin hışırtıları dikkat çekiyordu.
Ricky, Tubrom’un yanında yürüyordu. Göz ucuyla ona bakarak, "Demek ödül avcısısın ha? Neden denizci olmadın da ödül avcısı oldun?" diye sordu, hafif meraklı bir ses tonuyla.
Putson deftere orman ile alakalı notlar alıyordu.
Erik de Bargain'in yanındaydı. "Kaptan, burada korsanlar var mıdır şimdi? Üstteki kuleyi bile nasıl yapmışlar anlamak zor. Ve bayağı büyük bir şeye benziyordu." dedi.
- Xp ve Ödül Dağıtımı:
Bargain:
14 xp paragraf
4 xp zorluk
5 xp dil bilgisi
toplam 23 xp
Tubrom:
30xp paragraf
4xp zorluk
5xp dil bilgisi
toplam 39 xp
Ödül:
Bargain
+0.2 karizma
Tubrom
+0.2 dayanıklılık
Ödüller: karakter imzasına geçirilecektir
South Blue Anlatıcı- Anlatıcı
- Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 30/07/24
Tubrom Blackbarrel
Denizcilerin yardımının ardından kendini daha iyi hissediyordu. Çavuşun desteğiyle yavaşça ayağa kalktı ve teşekkür etmek için başını eğdi. Elleri iki yana açık şekilde dururken nihayet suyun içinden çıkmış, güneşin altında vücudu ısınmaya başlamıştı. Üzerindeki ceketi çıkarıp kollarından beline bağladı. Kurumaya ve ısınmaya devam ederken etrafına dikkatlice bakındı.
Kendisine su veren genç adamın bir şeyler yazdığını fark etti. Onu izleyip hafifçe gülümsedi. Kendisinin de gruba dahil olduğunu anlamak ona iyi hissettirmişti. O sırada üyeleri incelerken yüzü koca bir elmayı andıran adamın, "Ormana gidelim," dediğini işitti. Sahilde kalmayı tercih edebilirdi ama orman da ona cazip geliyordu. Kararsızca çavuşa bakıp, grubun geri kalanı ile ilerlemeye başladı.
Ellerinde silahı olmaması biraz canını sıkıyordu, ama elinden gelen bir şey yoktu. Gruptakilerle birlikte yürürken, uzun süre mavi denizin etkisinde kaldıktan sonra ormanın içindeki ağaçların ne kadar renkli olduğunu fark etti. Renkli yapraklar, dallar arasında sıçrayan hayvanlar ve doğanın canlılığı onu büyülemişti. Derin bir nefes alarak etrafındaki güzellikleri izlerken, yanındaki kafasını kazıtmış adamın ona bir soru sorduğunu işitti. Kafasını ona çevirip omuzlarını silkti; cevabı yoktu ama doğanın içindeyken bu tarz soruların önemi azalıyor gibiydi.
"Sanırım emir altına giremeyecek kadar özgür ruhlu bir adamım, hem de risk daha fazla para kazandırıyor adamım o yüzden denizci yerine ödül avcısı oldum"
Bir süre durduktan sonra gözü Esme'ye takıldı, biraz onu süzdükten sonra muhabbete devam etti.
"Peki sen niye denizci oldun, kolay bir hayat olduğu için değildir umarım"
Adama gülümseyerek söylemişti son cümlelerini, adımlamaya devam ederken çavuşun yanında ki adamın sözleri üzerine ağaçların arasından tepeye baktı, cidden garip gözüküyordu bu insan eli değmemiş adanın içinde böyle bir yapı, etrafta ki yılanlara karşı tetikte bir şekilde ilerlemeye devam etti.
_________________
- Spoiler:
Genel Özellikler
İsim: Tubrom
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Irk: İnsan
Taraf: Ödül Avcısı
Boy: 195 cm
Kilo: 90 kg
Deniz: East Blue DeniziFiziksel Statlar:
Güç: (24) E-4,4 (+0,4)
Çeviklik-Hız: (24) E-4,8 (+0,8)
Dayanıklılık-İrade: (24) E-5,7 (+1,7)
Farkındalık-Zeka: (24) E-4
Karizma: (24) E-4Pasif başlangıç yeteneği:
4 Puan
Sokak Çocuğu
Cesur Kalp
Parlak Öğrenci
Silah Eğitimi
İz Avcısı
Hafif Adım
Şahin Göz
Yön Bilgisi
Dövüş Yeteneği:
Tekniğin Adı: Kirli Dövüş
Tekniğin Puanı: 1
Tekniğin Stili: Özel
Teknikte Kullanılan Ekipman yada Ekipmanlar:Elime ne geçerse
Tekniğin Açıklaması: Her türlü silahı kullanabildiği ve rakibinin aldatmacaya yönelik bir teknik, ayak oyunları ve sinsi saldırılara dayalı, zayıf yönü farkındalığı/refleksi yüksek kişiler tarafından atlatılabilir ve sıyrılamayacağı kadar güçlü darbeler bu tekniği ezebilir.
Saldırının Adı: Jet Jab
Saldırının Kullandığı Şey: Dövüş Stili
Saldırının Kullandığı Ekipman: -
Saldırının Açıklaması: Rakibine doğru beklenmedik bir ani jab vuruşu yapar.Meslekler:
Detaylı bilgi için meslek formuna bakın
(6 özel puanınız var bu puanı ya meyveye, mesleğe, pasif yeteneklere ve dövüş yeteneğine paylaştırırsınız. İsterseniz herhangi birini seçmeyebilirsiniz) Sadece meslek seçenler 6 puan ile başlar.
Mesleğin Adı: Demircilik
Mesleğin İşlevi: Ham demir cevherlerini veyahut diğer işlenebilir cevherleri işleyerek, zırh, silah vb şeyler üretimini yapar, kişiye sabır, güç ve dayanıklılık kazandırır.
Puan: 1
Yan Dal:İtemler:
Tubrom Blackbarrel- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 14/08/24
Geri: [BARGAIN ve TUBROM] Luan Adası
Üzerine çöken sıcaktan pekte etkilenmeyen Bargain alnında biriken boncukların sebebine aldırmıyordu. Putson'nun acemice aldığı notları sesli olarak duyunca kendisine baktı.
Nasıl yapılıyordu??
Şöyle onaylayıcı bir bakış?
Putson kısa bir baş selamı verdi her şeyin not alındığını duyunca. Bir dahakine daha ayrıntılı bir teşekkür edebilirdi belki?
Ne demeli?
Ne demeli?
Düşüncelerinden Erik'in sesiyle çıktı. Ekibinde ki herkese sıcak vuruyordu belli ki. Silinen terler ve yelpaze görevi gören ellerin arasında ağzından bir kelime çıktı sadece
"Gidelim"
Zemindeki değişiklikler eşliğinde ilerleyen ekip çeşitli canlılar tarafından karşılanıyordu. Sadece doğa hayvanlarına ait sesler arasında ilerlerken bunaltıcı sıcak yerini gölgelik serinliğe bırakmıştı.
ricky ve Tubrom'a kulak kabarttı. Ödül avcılarıyla ilgili söylemler duymuştu. Ancak hiçbiri ile tanışmadığını fark etti. Hayal meyal bir iki ödül avcısının para için üsse geldiğini hatırlıyordu sanki.
Adam başı en az 1milyon beri
Harçlığını çıkartıyorlar demek ki
Düşüncelerinden sıyrılmasını sağlayan Erik'in sorusuydu bu sefer.
"Korsanlar her yerde olabilir..."
Henüz çiçeği burnunda bir denizci ile aldığı bir sorunun cevabına acemice "bilmiyorum" demişti bir keresinde. Kendisiyle nasıl dalga gegçildiğini hatırladı bu yüzünden. Neyi yanlış yaptığından bile emin değildi ki düzeltsin?
Neyse ki bütün insanlık başkalarıyla dalga geçmek ve onları ezmek için fırsat kollayan kötücül duygularla dolu değildi. Bir amiri kendisini kenara çekip öğütlemişti Bargain'i
"Bilmiyorsan nasıl öğrenebileceğini söyle."
Ne yazık ki nasıl öğrenebileceğini bile bilmiyordu o zamanlar. İnsanlarla daha fazla iletişimde kalarak yaptığı çıkarım az önce yaptığı gibi daha yuvarlak konuşmayı öğretmişti kendisine. Daha fazlası için uğraşıyordu hala.
"İlk olarak o kuleyi gözlemleyelim. Ne tarafta kalıyor?"
sorusunu bütün ekibe yöneltmişti. Eğer kesin bir cevap alamazsa bir ağaca tırmanıp oradan hala yetişmezse geppou(ay yürüyüşü) ile yön tayin edecek ve ekibin önüne geçip ilerlemeye devam edecekti.
Nasıl yapılıyordu??
Şöyle onaylayıcı bir bakış?
Putson kısa bir baş selamı verdi her şeyin not alındığını duyunca. Bir dahakine daha ayrıntılı bir teşekkür edebilirdi belki?
Ne demeli?
Ne demeli?
Düşüncelerinden Erik'in sesiyle çıktı. Ekibinde ki herkese sıcak vuruyordu belli ki. Silinen terler ve yelpaze görevi gören ellerin arasında ağzından bir kelime çıktı sadece
"Gidelim"
Zemindeki değişiklikler eşliğinde ilerleyen ekip çeşitli canlılar tarafından karşılanıyordu. Sadece doğa hayvanlarına ait sesler arasında ilerlerken bunaltıcı sıcak yerini gölgelik serinliğe bırakmıştı.
ricky ve Tubrom'a kulak kabarttı. Ödül avcılarıyla ilgili söylemler duymuştu. Ancak hiçbiri ile tanışmadığını fark etti. Hayal meyal bir iki ödül avcısının para için üsse geldiğini hatırlıyordu sanki.
Adam başı en az 1milyon beri
Harçlığını çıkartıyorlar demek ki
Düşüncelerinden sıyrılmasını sağlayan Erik'in sorusuydu bu sefer.
"Korsanlar her yerde olabilir..."
Henüz çiçeği burnunda bir denizci ile aldığı bir sorunun cevabına acemice "bilmiyorum" demişti bir keresinde. Kendisiyle nasıl dalga gegçildiğini hatırladı bu yüzünden. Neyi yanlış yaptığından bile emin değildi ki düzeltsin?
Neyse ki bütün insanlık başkalarıyla dalga geçmek ve onları ezmek için fırsat kollayan kötücül duygularla dolu değildi. Bir amiri kendisini kenara çekip öğütlemişti Bargain'i
"Bilmiyorsan nasıl öğrenebileceğini söyle."
Ne yazık ki nasıl öğrenebileceğini bile bilmiyordu o zamanlar. İnsanlarla daha fazla iletişimde kalarak yaptığı çıkarım az önce yaptığı gibi daha yuvarlak konuşmayı öğretmişti kendisine. Daha fazlası için uğraşıyordu hala.
"İlk olarak o kuleyi gözlemleyelim. Ne tarafta kalıyor?"
sorusunu bütün ekibe yöneltmişti. Eğer kesin bir cevap alamazsa bir ağaca tırmanıp oradan hala yetişmezse geppou(ay yürüyüşü) ile yön tayin edecek ve ekibin önüne geçip ilerlemeye devam edecekti.
_________________
- Spoiler:
Genel Özellikler
https://onepiece-roleplay.yetkinforum.com/t41-bargain-ryo#93
[size=16]Fiziksel Statlar:
30+30+30+20+10=120
Güç: 30, D-0,1 (+0,1)
Çeviklik-Hız: 30 D-0,4 (+0,4)
Dayanıklılık-İrade: 30 D-0,8 (+0,8)
Farkındalık-Zeka: 20 E-1,1 (+1,1)
Karizma: 10 F-2,3 (+2,3)Dövüş Yeteneği:
https://onepiece-roleplay.yetkinforum.com/t42-rokushiki
Tekniğin Adı: Rokushiki
Tekniğin Puanı: 4 = E rank (8 saldırıdan 7'si kullanılmıştır)
Tekniğin Stili: Çıplak El
Tekniğin Açıklaması:Pasif başlangıç yeteneği:
2
Doğal İnsan: Bitkiler ve hayvanlar hakkında geniş bilgi.
Bahriye:
Cesur Kalp:
Survival:İtemler:
Para: 400.000 beli
Eşya-Fiyat:
Eşya-Fiyat:Grup:
Grubun Adı:- S-A927
Grubun Üyeleri(Oyuncu): Bargain
Grubun Üyeleri(özel NPC):
Grubun Üyeleri(normal NPC):
Grubun Üyeleri(gm NPC): Putson, Erik, Zeke, Ricky, Nanami, Esme, Valko, Tenma
Grubun Tarafı: Denizci
Grubun Eşyaları: 4 top, yeterli erzak, 2 sandal.
Grubun Gemisi: Karavel Tipi Gemi
Grubun Lideri: Bargain
Bargain- Denizci
- Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 22/07/24
Geri: [BARGAIN ve TUBROM] Luan Adası
Ekip, ormanın derinliklerinde ilerlerken patikanın dar ama belirgin bir yol oluşturduğunu fark ettiler. İki kişinin yan yana sığabileceği genişlikte olan bu patika, çevreyi kaplayan ağaçların arasından dolanarak ilerliyordu. Orman, nemli ve boğucu bir atmosfere sahipti; ağaçlar o kadar sık dizilmişti ki, gökyüzü tamamen örtülmüş gibiydi. Havadaki egzotik kokular, ara sıra duyulan kuş sesleri ve yaprakların hışırtısı doğanın ne kadar canlı olduğunu hissettiriyordu.
Tubrom, Ricky ile konuşurken, paradan bahsetmişti. Ricky, biraz daha ileri giderek bir soru daha sordu: "Ayda ne kadar kazanıyorsun?" Ricky, Tubrom’a merakla baktı, sonra kendi durumunu paylaştı. "Ben 150k alıyorum ayda. Normal erler genelde 150k kazanır."
Bargain ise Erik ile sessizce konuşuyordu. Bargain, kısa bir cevap verdikten sonra Erik başını salladı ve "Anlaşıldı kaptan," dedi. Bakışları keskinleşmiş, çevreyi dikkatlice izlemeye başlamıştı. Bargain’in yuvarlak konuşma taktiği işe yaramış görünüyordu.
Bargain, ilerledikleri yolun nereye çıktığını sorduğunda kimse net bir cevap veremedi. Patika, sürekli dolanarak ilerliyor, ormanın yoğunluğunda yön bulmak zorlaşıyordu. Tubrom, tahminen kuzeybatıya doğru yürüdüklerini düşündü. Kule ise büyük ihtimalle kuzeyde, dağsı bir tepenin üzerinde olmalıydı. Ancak ağaçların sıklığından gökyüzünü görmek imkansızdı. Ayrıca, önlerine çıkan kaya ve ağaç kümeleri, patikanın yön değiştirmelerini zorunlu kılıyordu.
Tubrom, bu yolun sadece hayvanlar tarafından kullanılmadığını fark etmişti. Bazı dallar ve çalılar, önceden kesilmiş gibi görünüyordu, fakat zamanla tekrar büyüyerek patikanın üzerini kapatmaya başlamışlardı. Her ne kadar taze bir iz göremese de, bu durum dikkatini çekmişti.
Bir süre daha ilerledikten sonra, patikanın önündeki çalı kümesini geçtiklerinde, uzaklarda bir insan silueti fark ettiler. Yaklaşık 30 metre ileride, bir adam ağacın dibinde duruyor ve yukarıdaki dallara bakıyordu. Şu ana kadar sizi fark etmemişti ve silahlı görünmüyordu.
Ekip sessizliğini korudu. Kimse "AA bak insan!" diye bağırmadı.
Adamın sırtı size dönüktü. Siyah bir cübbe giyiyordu ve kafasında, rahiplerin başlarında olan tarzda, tıraşlanmış bir kelle vardı. Oldukça sade bir görünümü vardı, ancak yüzünü henüz görememiştiniz.
Tubrom, Ricky ile konuşurken, paradan bahsetmişti. Ricky, biraz daha ileri giderek bir soru daha sordu: "Ayda ne kadar kazanıyorsun?" Ricky, Tubrom’a merakla baktı, sonra kendi durumunu paylaştı. "Ben 150k alıyorum ayda. Normal erler genelde 150k kazanır."
Bargain ise Erik ile sessizce konuşuyordu. Bargain, kısa bir cevap verdikten sonra Erik başını salladı ve "Anlaşıldı kaptan," dedi. Bakışları keskinleşmiş, çevreyi dikkatlice izlemeye başlamıştı. Bargain’in yuvarlak konuşma taktiği işe yaramış görünüyordu.
Bargain, ilerledikleri yolun nereye çıktığını sorduğunda kimse net bir cevap veremedi. Patika, sürekli dolanarak ilerliyor, ormanın yoğunluğunda yön bulmak zorlaşıyordu. Tubrom, tahminen kuzeybatıya doğru yürüdüklerini düşündü. Kule ise büyük ihtimalle kuzeyde, dağsı bir tepenin üzerinde olmalıydı. Ancak ağaçların sıklığından gökyüzünü görmek imkansızdı. Ayrıca, önlerine çıkan kaya ve ağaç kümeleri, patikanın yön değiştirmelerini zorunlu kılıyordu.
Tubrom, bu yolun sadece hayvanlar tarafından kullanılmadığını fark etmişti. Bazı dallar ve çalılar, önceden kesilmiş gibi görünüyordu, fakat zamanla tekrar büyüyerek patikanın üzerini kapatmaya başlamışlardı. Her ne kadar taze bir iz göremese de, bu durum dikkatini çekmişti.
Bir süre daha ilerledikten sonra, patikanın önündeki çalı kümesini geçtiklerinde, uzaklarda bir insan silueti fark ettiler. Yaklaşık 30 metre ileride, bir adam ağacın dibinde duruyor ve yukarıdaki dallara bakıyordu. Şu ana kadar sizi fark etmemişti ve silahlı görünmüyordu.
Ekip sessizliğini korudu. Kimse "AA bak insan!" diye bağırmadı.
Adamın sırtı size dönüktü. Siyah bir cübbe giyiyordu ve kafasında, rahiplerin başlarında olan tarzda, tıraşlanmış bir kelle vardı. Oldukça sade bir görünümü vardı, ancak yüzünü henüz görememiştiniz.
- Xp ve Ödül Dağıtımı:
Bargain:
20 xp paragraf
4 xp zorluk
5 xp dil bilgisi
toplam 29 xp
Tubrom:
20xp paragraf
4xp zorluk
5xp dil bilgisi
toplam 29 xp
Ödül:
Bargain
+0.1 karizma
+0.1 Farkındalık
Tubrom
+0.2 karizma
Ödüller: karakter imzasına geçirilecektir
South Blue Anlatıcı- Anlatıcı
- Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 30/07/24
Tubrom Blackbarrel
Kulenin yerini kafasında hesapladıktan sonra ilerledikleri patikalarda bitkilerin çarpık şekilleri gözüne çarpmıştı, küçükken annesinin sarmaşığını kestiği zamanları hatırlatıyordu ancak şuan kendileri ıssız olduklarını düşündükleri bir adadaydı, kulaklarını ve gözlerini alarmda bir şekilde yola devam etti.
Bir süre yürüdükten sonra Tubrom, patikanın ötesinde adamı fark ettiğinde elini Ricky'nin omzuna koyarak onu durdurdu. Gözleri hafifçe kısık, dikkatli bir şekilde karşıdaki figüre odaklandı. Cübbenin sade ama karanlık görüntüsü Tubrom'un içinde belirsiz bir rahatsızlık uyandırdı. Gözlerini siluetten ayırmadan yavaşça Ricky'ye fısıldadı:
"150k ha? Güzel para" dedi, sonra adamı işaret ederek ekledi, "Ama sanırım şu anda dikkat etmemiz gereken başka bir şey var."
Bargain ve Erik de ön tarafta sessizce durmuş, çevreyi kolaçan ediyorlardı. Bargain'e doğru yaklaştı ve fısıldadı:
"Ne yapıyoruz Çavuş? Silahlı görünmüyor ama tehlikeli olabilir."
Sözlerini bitirdikten sonra Tubrom, bir an duraksadı, gözlerini karşıdaki adama dikti. Çevre sessizdi, sadece arada bir kuşların cıvıltısı duyuluyordu. Ormanın içine sinmiş bu bilinmeyen adamın kim olduğu ve burada ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu. Fakat bu belirsizlik her zaman risk taşıyordu.
"Yaklaşmalıyım, en azından öldürmeden ele geçirmenin bir yolu olur" diye düşündükten sonra Tubrom, adamın sırtı dönük olduğu için dikkat çekmeden hafif adımlar ile ona doğru yürümeye başladı.
Bir süre yürüdükten sonra Tubrom, patikanın ötesinde adamı fark ettiğinde elini Ricky'nin omzuna koyarak onu durdurdu. Gözleri hafifçe kısık, dikkatli bir şekilde karşıdaki figüre odaklandı. Cübbenin sade ama karanlık görüntüsü Tubrom'un içinde belirsiz bir rahatsızlık uyandırdı. Gözlerini siluetten ayırmadan yavaşça Ricky'ye fısıldadı:
"150k ha? Güzel para" dedi, sonra adamı işaret ederek ekledi, "Ama sanırım şu anda dikkat etmemiz gereken başka bir şey var."
Bargain ve Erik de ön tarafta sessizce durmuş, çevreyi kolaçan ediyorlardı. Bargain'e doğru yaklaştı ve fısıldadı:
"Ne yapıyoruz Çavuş? Silahlı görünmüyor ama tehlikeli olabilir."
Sözlerini bitirdikten sonra Tubrom, bir an duraksadı, gözlerini karşıdaki adama dikti. Çevre sessizdi, sadece arada bir kuşların cıvıltısı duyuluyordu. Ormanın içine sinmiş bu bilinmeyen adamın kim olduğu ve burada ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu. Fakat bu belirsizlik her zaman risk taşıyordu.
"Yaklaşmalıyım, en azından öldürmeden ele geçirmenin bir yolu olur" diye düşündükten sonra Tubrom, adamın sırtı dönük olduğu için dikkat çekmeden hafif adımlar ile ona doğru yürümeye başladı.
_________________
- Spoiler:
Genel Özellikler
İsim: Tubrom
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 24
Irk: İnsan
Taraf: Ödül Avcısı
Boy: 195 cm
Kilo: 90 kg
Deniz: East Blue DeniziFiziksel Statlar:
Güç: (24) E-4,4 (+0,4)
Çeviklik-Hız: (24) E-4,8 (+0,8)
Dayanıklılık-İrade: (24) E-5,7 (+1,7)
Farkındalık-Zeka: (24) E-4
Karizma: (24) E-4Pasif başlangıç yeteneği:
4 Puan
Sokak Çocuğu
Cesur Kalp
Parlak Öğrenci
Silah Eğitimi
İz Avcısı
Hafif Adım
Şahin Göz
Yön Bilgisi
Dövüş Yeteneği:
Tekniğin Adı: Kirli Dövüş
Tekniğin Puanı: 1
Tekniğin Stili: Özel
Teknikte Kullanılan Ekipman yada Ekipmanlar:Elime ne geçerse
Tekniğin Açıklaması: Her türlü silahı kullanabildiği ve rakibinin aldatmacaya yönelik bir teknik, ayak oyunları ve sinsi saldırılara dayalı, zayıf yönü farkındalığı/refleksi yüksek kişiler tarafından atlatılabilir ve sıyrılamayacağı kadar güçlü darbeler bu tekniği ezebilir.
Saldırının Adı: Jet Jab
Saldırının Kullandığı Şey: Dövüş Stili
Saldırının Kullandığı Ekipman: -
Saldırının Açıklaması: Rakibine doğru beklenmedik bir ani jab vuruşu yapar.Meslekler:
Detaylı bilgi için meslek formuna bakın
(6 özel puanınız var bu puanı ya meyveye, mesleğe, pasif yeteneklere ve dövüş yeteneğine paylaştırırsınız. İsterseniz herhangi birini seçmeyebilirsiniz) Sadece meslek seçenler 6 puan ile başlar.
Mesleğin Adı: Demircilik
Mesleğin İşlevi: Ham demir cevherlerini veyahut diğer işlenebilir cevherleri işleyerek, zırh, silah vb şeyler üretimini yapar, kişiye sabır, güç ve dayanıklılık kazandırır.
Puan: 1
Yan Dal:İtemler:
Tubrom Blackbarrel- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 14/08/24
3 sayfadaki 3 sayfası • 1, 2, 3
3 sayfadaki 3 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz