One Piece Forum Role Play
One Piece Forun Role Playine hoş geldin. Onaylama mail'i geç düşüyor haberin olsun.

Join the forum, it's quick and easy

One Piece Forum Role Play
One Piece Forun Role Playine hoş geldin. Onaylama mail'i geç düşüyor haberin olsun.

[E-X40] Özel Görev

3 posters

Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Salı Tem. 30, 2024 10:10 pm

İki Gün Önce, Saat 08:50



East Blue 6. Karargah. Yer: Kumate Adası



Sabahın erken saatlerinde deniz üssünün yemekhanesinde yoğun bir hareketlilik vardı. Güneş, ufukta belirmeye başlamış ve denizden hafif bir esinti yemekhane balkonuna yükseliyordu. Çavuş Caligula, diğer denizcilerle birlikte kahvaltı için yemekhanede oturuyordu. Masalarda, taze pişmiş ekmekler, meyve tabakları, tereyağı ve reçel, bol miktarda kahve ve çay bulunuyordu. Ana yemek olarak, çıtır çıtır kızartılmış pastırma, peynir omleti ve haşlanmış patatesler vardı. Kokular, yemekhaneyi sarmış ve denizcilerin iştahını kabartmıştı.

Caligula, kahvaltısını yaparken, bir denizci yanına yaklaştı ve selam verdi. "Çavuş Caligula, günaydın! Yüzbaşı Achelous, sizi ofisinde görmek istiyor," dedi.

Yüzbaşı Achelous'un ofisi, deniz üssünün ana binasının ikinci katındaydı. İçeri girdiğinde Achelous, masasının arkasında oturmuş, sigarasını tüttürüyordu. Sert bakışları ve kararlı duruşu, her zamanki gibi etkileyiciydi.

Yüzbaşı Achelous:


İçeri Yüzbaışının ofisine girip selamlamanı yaptıktan sonra son bir duman çeken yüzbaşı, sigarasını küllükte hafifçe söndürdü. Dumanı üflerken, sana oturmanı işaret etti. "Caligula," dedi Achelous, "Yeni bir göreve atandın. Dawn adasında E-X40 özel birliği kuruldu. Bu birlik senin haricinde sadece geçmişi temiz denizcilerden oluşacak. Bir çoğunun ailesi yaşıyor, geçmişi trajik değil. Seni bu göreve özel olarak istemelerinin sebebi bu olmalı. Yarın şafak vaktinde, E-X40 mürettebatının karavel tipi gemisi kalkacak ve kaptanınız Teğmen Samuelu olacak. Teğmen, görevin detaylarını mürettebatın hepsi toplandığında size bildirecek. Tahminimce görev yaklaşık bir ay sürecek, buna göre hazırlık yapmalısın.."


Achelous, sigarasını ağzına koyup bir kez daha yaktı sonra bir nefes daha aldı ve Caligula'ya dikkatle baktı. "Bu görev, denizciliğin en zor ve en önemli görevlerinden biri olacak. En azından şunu söyleyebilirim, Sixis adasına giderken yol üstünde birkaç adaya daha uğrayıp mürettebatı toplamaya devam edeceksiniz. Sixis adasında aradığınız şey şeytan meyvesi. Ayrıca aranan bir suçlu da o adada saklanıyormuş diye duydum. Geri kalan detayları Teğmen bildirir. Şimdi, git ve hazırlıklarını yap. Gerekli şeyleri cephane bölümünden alabilirsin."

Sen odadan çıkarken Achelous, "Caligula" diyerek seni durdurdu. Oturuşunu dikleştirdi. "Sağ salim dön evlat" dedi.

Aynı anda başka bir yer

Küçük bir balıkçı adası - Cubra

Kurai, 15 yıldır hizmet verdiği küçük karakolun deniz manzaralı ofisinde, köylülerin yazdığı şikayet mektuplarını okuyordu. Masasının üzerinde biriken kağıtlar arasında yaşlı bir çiftçinin mektubu dikkatini çekti. Çiftçi, çiftliğindeki horozları yiyen bir tilkiden şikayetçiydi. Adam, balıkçılık yapamadığından, tavuklarının tek gelir kaynağı olduğunu ve şimdi ne yapacağını bilmediğini belirterek destek talep ediyordu. Kurai, durumu değerlendirirken, masasının yanındaki sadece patronunun ofisine bağlı olan Den Den Mushi'si çalmaya başladı: RabbaRabbaRabba... RabbaRabbaRabba... RabbaRabbaRabba...

Telefonu açan Kurai, patronunun sesini duydu. "Kurai, 4. karargahtan arandık. Temiz, anadan ak süt emmiş bir denizci hazırlamamızı istiyorlar." diyip balgamlı bir kahkaha patlattı."KHA KHA KHA! Ben de de 15 sene memur gibi yaşamış mis gibi bir denizci var! Direkt seni önerdim. Anlattıklarına göre özel bir görevmiş, E-X40 adlı mürettebatıyla gelip seni iki gün sonra alacaklar. Tatile çıkıyormuş gibi düşün. Hazırlıklarını yap, görevden dönene kadar izinlisin," dedi.

15 yıllık memur yaşamından sonra sonunda bir göreve atanmıştın. Neden seni seçtikleri hakkında bir fikrin yoktu ancak, emirlere uymak zorundaydın. Ya da istifanı verip iskelede balık tutabilirsin sen bilirsin. Deniz manzaralı ofisinden çıkıp ister diğer denizci arkadaşlarınla vedalaş, istersen eve git, istersen balık tut. 2 gün boştaydın artık.


Spoiler:
East Blue Anlatıcı
East Blue Anlatıcı
Anlatıcı
Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 30/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Kurai Hyō Salı Tem. 30, 2024 11:19 pm

Masa başı işi deyip geçmemek gerekti, tabi ne kadar yararlı olduğu tartışılabilir ama insana yük bindirdiği de bir gerçek, Kurai'de masa başında geçirdiği 15 yılın ardından bundan etkilenmişti, bu iş için heyecanlı olduğu zamanlarda gelmeyi beklediği nokta bu değildi ama diğer meslek taşlarına göre daha güvenli bir yerdeydi nede olsa, öncesinde böyle bir yerde olmak istermisin? diye sorsalar "Asla" derdi ama ama artık o heyecanlı halinden pek eser kalmadığı belli.

Şikayet mektuplarıma bakarken gözüne horozlarını yiyen tilkiden şikayet eden adam denk gelmişti, alışmıştı, özellikle ona, buralarda bu işle ciddi bir şekilde uğraşan bir tek o vardı nasılsa, bu tarz bir yerde çiftçiliğin getirisi olmadığını anlamak zor değildi ama, bayadır aynı kişiden aynı şikayeti alıyordu ama ne yapabilirdi ki? tilkiyi dövüp kodese mi atıcaktı? tembih mi edecekti tilkiyi? işin garibi çocukluktan beridir buralarda tilki görmediğine emindi, bu adam ne zamanki horozları getirdi tilkilerde bir anda ortaya çıktı. Kurai ne yapacağı konusunda kendi içinde tartışırken Den Den mush'den gelen sesle gerçekliğe döndü, boğazını hafifçe temizleyip Den Den mushi'yi kulağına götürdü.

"Alo?" arayan patronuydu, adını şu anda hatırlamıyor ama emindi oydu, bu balgamlı sesi dünya üzerinde başka biri çıkartamazdı zaten. Balgamlı patron Den Den mushi'yi kapattığında Kurai'nin kafasında birden fazla soru belirdi "özel bir görev" derken neyi kast etmişti?
ayrıca neden bu isim derken Kurai "Zaten öğrenirim, kafa yormasam daha iyi" diye geçirdi içinden, zaten ne yapacaktı ki. Belki de çıkacağı görevde daha iyi uyuma ihtimali vardı, kendisi işleri tek bir günde bitirmeyi alışkanlık haline getirmişti, yani çoğu zaman uykusundan feragat ederek mesaiye kalır ve sabaha iyi başlayamazdı. "En kötü ihtimalle anlatacak bir hikayem olur"

ilk gününü normalde yaptığı gibi çalışmaya devam etti, çalışmaktan hemen vazgeçemedi.

ikinci günde köy ahalisine durumu bildirdi, annesinin evini ziyaret edip ona bir tas çorba hazırladı. Yaşlanmıştı ve güçten çok düşmüştü, ihtiyaçlarını artık köy halkı karşılıyordu, bir yandan annesine çorbasını içirirken ona iş gereği bir süre buralarda olamayacağını söyledi, bir süre eskiyi yad ettikten sonra çalışmakta ısrar eden babasının yanına gitti. Annesi kadar olmasa da o da güçten düşmüş yaşlanmıştı, ama o inatla çalışmaya devam etti, artık bunadığı için kafası ticarete basmıyordu. Bu yüzden köyden kafası çalışan birini çırağı yapmıştı, kendi işini de yürütmüyordu, köyün diğer yaşlılarıyla ortak açılıyordu artık.

Babasına iş gereği bir süre burda olamayacağını söyledi, onunla havadan sudan konuştu ve zaman, gelip geçen zaman. "Daha dün seni elimde tutup uyutuyor beşiğe koyuyordum... şimdi bu oltayı tutmakta bile zorlanıyorum." oltayı tutuyorken bir balıkçının yapmaması gereken bir şekilde elleri titriyordu.

Babası aslında bayağıdır bu tarz yaşlı tiratları atıyordu, ona yardım etmek istiyordu ama bunun için kendi mesleğinden vazgeçmesi gerekiyordu, çünkü babasının kendi mesleğinden vazgeçmeyeceği fikrini kabullenmişti, ona birkaç moral verici şey söylemek de istedi ama bunu da beceremezdi. Yaşlanmaktan muzdarip birine ne denebilirdi ki? Babasının lafının ardından gelen birkaç saniye sessizliğin sonrasında "Kendine bu kadar yüklenme. Baba, o oltayı tutmakta zorlansan bile hala tanıdığım en güçlü adamsın" dedi. Biraz fazla tiyatromsu oldu ama aklına gelen en iyisi buydu, babasının yüzü yada titreyen elleri değişmedi. En sonunda havadan sudan konuşmaya devam ettiler, he bi de balıklardan tabi...


En son Kurai Hyō tarafından Cuma Ağus. 02, 2024 8:41 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Kurai Hyō
Kurai Hyō
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 24/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Caligula Perş. Ağus. 01, 2024 8:58 am

Sabahın erken saatlerinde her zaman yaptığı gibi güne iyi bir egzersizle başlayan Caligula, sofrada neredeyse kuş sütünün eksik olduğu bir kahvaltıyla güne başlamıştı. Bazen ekmeğine bir parça reçel sürüyor, bazen de ağzına zeytin ve peynir atıyordu. Bu esnada yanına bir denizcinin yaklaşmasıyla beraber Caligula dikkatini ona çevirdi. Ağzındaki lokmayı yuttuğunda ise kulağına "Yüzbaşı Achelous seni görmek istiyor." cümlesi ilişmişti. Zaten halihazırda kahvaltısının çoğunluğunu yapmış olan Caligula, haberci olan denizciye selam vermeyi ihmal etmedi ve hızla toparlanarak yüzbaşının ofisine doğru yol aldı.

Kumate adasına özgü, elinde bir tırpan tutan korkuluğu gördüğünde yolu henüz yarılamıştı. Doğu Denizi'nin 6. Karargahının burada olması boşuna değildi. Ancak şu anda bunları düşünecek vakti yoktu. Sadece zihnini sürekli kemirmekte olan tayflara karşı savaşması için alışkanlık olmuştu onun için. Ana binaya giriş yaptığında kendisini sorgulayan askere geliş amacını bildirmesine gerek kalmadan içeri girdi ve hızla ikinci kattaki ofise ilerledi. Kapıyı saygılı bir tavırla tıklatıp içeri girdiğinde ise sigarasını tüttürmekte olan yüzbaşının bakışlarıyla karşılaştı. Saçında yer yer beyazlar olsa da yaşını göstermiyordu ve sırtı bir kılıç kadar dikti.

Kendisine oturması işaret edildiğinde oturdu ve yüzbaşının söylediklerini pürdikkat dinledi. Sonunda göreve gidecekti. Hem de geçmişleri trajik değildi hiçbirinin. Bu bilgi ona nadir gülümsemelerden birini yaşatmıştı. Kendi yoldaşlarını yanlışlıkla bile olsa geçmişin travmalarıyla yüzleştirmek istemiyordu. Ayrıca, kendisine eşlik eden kaptanın Teğmen Samuelu olacağını öğrenmişti. Bildiği kadarıyla Teğmen Samuelu istikrarıyla ünlüydü. Bu görev için neden seçildiği belliydi. Riskleri olabildiğince azaltmak istemişlerdi belki de.

Bu esnada Yüzbaşı sigarasından derin bir nefes daha çekti ve tekrar söylediklerine devam etti. Caligula, görevin zor ve önemli olduğunu duyunca "bana güvenebilirsiniz" dercesine oturduğu yerde dikleşti.

Sixis adası...aranan bir suçlu...karavel tipi gemi...1 ay görev süresi...Caligula zihninde önemli kısımları not ettikten sonra "Anlaşıldı komutanım!" diyerek selam verdi ve Yüzbaşı Achelous'un ofisinden ayrılmak için kalktı. Tam giderken "Sağ salim dön evlat." cümlesi onu durdurdu. "Sağ salim döneceğim!..usta" dedi Caligula gülümseyerek ve ofisten ayrıldı. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı.

Yüzbaşının ona söylediklerinden dolayı hazırlıklara girişen Caligula, ayrıca yanına anne ve babasından yadigar kalan büyüteç ve bozuk pusulayı almayı ihmal etmedi. Kim bilir...belki şans getirirlerdi.

_________________


Spoiler:
Caligula
Caligula
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 25/07/24
Yaş : 22

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı C.tesi Ağus. 03, 2024 12:12 am

1 Gün Önce, Şafak Vakti


East Blue 6. Karargah. Yer: Kumate Adası



Şafak vakti, Kumate Adası'nın limanında yavaşça belirmeye başladı. Güneş henüz doğmamış, ancak ufukta beliren hafif pembelik, günün ilk ışıklarının yaklaştığını haber veriyordu. Deniz, sabahın serin esintisiyle hafifçe dalgalanıyor, limanın taş duvarlarına çarpan dalgaların sesi huzur verici bir ritim oluşturuyordu.

Liman, erken saatlere rağmen oldukça hareketliydi. Denizciler ve liman işçileri, yaklaşan geminin hazırlıklarını yapmak için koşuşturuyorlardı. Ufukta beliren gemi, sabahın ilk ışıklarıyla netleşmeye başladı. Dawn Adası'ndan gelen karavel tipi gemi, yavaşça limana yaklaşırken, şişik yelkenlerindeki denizci sembolü ve direklerinde dalgalanan denizci bayrağı dosta güven verip düşmana korku salıyordu.

Teğmen Samuelu, geminin pruvasında duruyordu. Orta yaşlarının başlarında, sert ve kararlı bir ifadeye sahipti. Uzun boylu, atletik yapılı bir adamdı ve gömlek giymiş kıravat takmıştı. Sırtında denizci ceketi duruyor ve omuzlarında altın sarısı denizci omuzluğu gözüküyordu. Gemi limana yaklaşınca sanki merdiven basamağı iniyormuş gibi geminin pruvasından limana atladı. Hafifçe iniş yapan Samuel, Caligula'ya doğru yürümeye başladı. Yüz ifadesinden yorgun ve bıkkın bir adam olduğunu belli ediyordu.

"Sanırım sen E-X40 özel birliğine atanan Çavuşsun, ismin Caligula mıydı?" diye sordu teğmen, sesi derin ve etkileyici. "Zaman kaybetmeden tekrar yola çıkmamız gerekiyor. Sen gemiye bin. Kamaran, güvertedeki merdivenlerden inince ilk sağda. Yerleş. Sonra güvertede beni bekle. Tayfa ile tanıştırmayı sonra yaparız, yine beni beklerken istersen ön tanışma yapabilirsin. Ben yarım saate geliyorum."

Sen ve teğmen ayrıldınız. O, kalabalıkta kaybolurken sen halattan merdivenlerle gemiye çıktın. Güvertede kimse yoktu. Geminin kıç tarafında, kaptan kamarasının üstünde boş bir gemi dümeni duruyordu. Merdivenleri indiğinde koridorda bir anlığına siyahi bir kadın gördün. Kamaralardan birine girdiği için tanışamadınız.

Kamaranda bir yatak, çalışma masası ve tek kapaklı ince bir dolap vardı. Çalışma masasında üç çekmece vardı. İçleri boş. Yerleşip güverteye  çıktığında 10 dakika güvertede yalnız bekledin. Sonra Teğmen Samuelu, limandan yukarı zıplayıp yumuşak bir şekilde elleri cebinde güverteye indi. Kaptan, kamarasına doğru yürürken "Temelu! Demir al yola çıkıyoruz!" diye bağırdı. Alt kamaralardan kalın ve değişik şiveli birinin cevabı geldi "Emredersinuz efendum. Himen celiyirum!"

Teğmen, kamarasına girerken seni çağırır. "Çavuş, odama gelin." Kaptanın peşinden içeri girdiğinde geniş ve düzenli bir kaptan kamarasıyla karşılaştın. Masasının yanındaki kahverengi içecekten kendisine bir bardak doldurdu. Ancak sana ikram etmeyi teklif etmedi. Masasının kenarına hafifçe yaslandı ve içeceğinden bir yudum alıp, "Benden sonraki en yetkili kişiler olarak yardımcı kaptanlığı sana ve Cubra adasından alacağımız Kurai adındaki diğer bir çavuşa vereceğim." diyip bardağından küçük bir yudum aldı. Sonra iki saniye düşünüp, "Tayfamızda geçerli sadece iki kural var. Birincisi emirlerime mutlak uyacaksınız. İkincisi de yolculuk esnasında gürültü yapmayacaksınız. Hele gece gürültü yaparsanız kim yaparsa yapsın cezalandırılır. Görevin detaylarını en son herkes burada olduğunda yapacağım." İki saniye daha durdu. İçeceği bardakta yuvarlamaya başladı. "Son olarak bir şeyi iki kez açıklamaktan nefret ederim." dedi. Söylemesi gereken başka bir şeyin olup olmadığına karar vermek için iki saniye daha durdu. En son da anlayıp anlamadığını doğrulamak için daha gür sesle "Anlaşıldı mı asker!?" diye çok yüksek olmayan bir sesle bağırdı. Sen cevap verdikten sonra sana odadan çıkman için izin verdi.

Gemi tekrar yola çıkmıştı. Temelu adlı adam geminin dümenindeydi. Uzun burnu, uzun, iki haftadır jilet yüzü görmemiş çenesi ile adeta bir karikatürden fırlamış gibiydi. Denizci olduğunu belli eden tek şey sol omzuna paçavra gibi attığı denizci gömleğiydi. Üstünde beyaz atlet ve atletin göğüs kısmından fırlayan gri gür kıllar vardı. Ağzında buruşuk bir sigara, kafasında çizgili sarı lacivert bir bere vardı. Kısa boylu ve zayıf, kambur yapıya sahipti.

Adam Caligula'yı tek elini havaya kaldırarak gülümseyerek, sessizce selamladı. Sonra gemiyi limandan çıkartmak için büyük bir özveri ile işine geri döndü.

Teğmen Samuelu:

Temelu:

. . .
. .
.
. .
. . .

Günümüz - Şafak vakti

Yer: Cubra Adası küçük iskelesi




Kuşluk vakti Kurai ailesiyle vedalaşıp evinden çıktı, yanında eşyalarını koyduğu bavuluyla iskeleye yürüdü. İskeleye yaklaştığında orada bir kalabalıkla karşılaştı. 15 yıl boyunca bu adanın güvenliği ve refahı için emek harcamış olan Kurai, adanın halkı tarafından çok seviliyordu. Artık aile gibiydiler. Zaten küçük bir ada olan bu yerde neredeyse herkes birbirini tanıyordu. Ve bugün de bu sevginin bir sonucu olarak onu uğurlamaya gelmişlerdi.

Kurai için duygusal sayılabilecek bir andı. Yaşlı genç bir sürü yerli vardı. İlk olarak, yaşlı balıkçı Takashi elinde büyük bir file ile Kurai'ye yaklaştı. "Gurai, bu fileyi senin için özel olarak hazırladım yavrum. İçinde en daze balıqlar var. Gomutanınla gızartır yersiiz oglum" dedi. Fileyi açtığında, içinde hala canlı balıklar vardı. Adam sana fileyle birlikte vermişti.

Ardından, adanın genç kızları birlikte yaklaştı. Aralarından biri, elinde küçük bir poşetle Kurai'ye geldi. "Bu, annemin yaptığı en iyi pirinç köfteleri," dedi utangaçça. "Senin sevdiğin sosu da ekledik."

Sonrasında, köyün küçük çocukları toplu olarak Kurai'ye yaklaştılar. Biri elinde deniz kabuklarıyla dolu bir kutu getirdi. "Kurai bak! Senin için topladık!" dedi. Sana uzattı. Bütün bu hediyeleri nereye koyacağın merak konusuydu.

Köyün yaramaz genci Haruto, Kurai'ye dev bir şişme ördek getirdi. "Bu, denizde batmaman için," dedi. Sonra bir kıkırdama oldu. Köyün yaşlı kadınları, el yapımı yün kazaklar ve örgü battaniyeler getirdiler. "Soğuk gecelerde seni ısıtacak guzum" dediler.

En son olarak, adanın muhtarı elinde büyük bir sepetle geldi. "Bu, adanın tüm sakinlerinin katkısıyla hazırladığımız bir yol azığı. Ayushi Teyzelerin yaptığı hıyar turşuları da koyduk" dedi gözleri dolarak. Sepetin içinde meyveler, kuruyemişler ve çeşitli ev yapımı yiyecekler ve turşular vardı.

Pasiflik süresi::
East Blue Anlatıcı
East Blue Anlatıcı
Anlatıcı
Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 30/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Kurai Hyō C.tesi Ağus. 03, 2024 5:01 pm

Oldukça erken kalkan Kurai yatağından kalktı, elini yüzünü yıkayıp bavulunu bir daha gözden geçirdi. 15 yılın ardında ilk defa bir göreve çağrıldığı için içten içe biraz heyecanlıydı da, yine de ciddi imajını bozmadı.

Ailesine son bir kez daha uğradı. Kuşluk vakti geldiğinde ailesinin evinden ayrıldı. İskeleye yol alırken düşüncelerini toparlamaya çalıştı, balgamlı patron yüzünden adam akıllı birşey bilmiyordu, iskeleye yaklaştıkça orada bir kalabalığın olduğunu fark etti, köy ahalisi onu uğurlamaya gelmişti, hatta bazıları kendisine yol için bir şeyler veriyordu. Kurai hafif şaşkın ama daha çok sevinçliydi, bir iz bıraktığını ve bir şeyler başardığını hissetti.

Takashi'nin verdiği fileye bakıp "sağol Takashi amca, diğerleriyle yol boyunca yeriz" dedi emin olamayarak, belki de yasaktı bu tarz şeyler nerden bilsin.

Köyün genç kızlarının verdiği pirinç köftelerini alırken içinden "aç kalmiyacam orası kesin" dedi.

Köyün küçük çocukları hep bir ağızdan konuşuyor, pek bir şey anlaşılmıyor doğal olarak, köydeki diğer kişilerin aksine uğurlamaya değil sanki istekte bulunmaya gelmişlerdi, sanki göreve değil markete gidiyormuşum gibi bir şeyler isteyip duruyorlardı. birine ona bir korsan kılıcı getiremeyeceğimi söylerken küçük bir grup çocuk diğerlerine nazaran daha çekincen ama bir o kadar da heyecanlı şekilde içinde deniz kabukları olan minik kutu verdi. Eliyle çocuğun kafasını hafifçe okşadı, diğer bütün aldığı şeyleri düşününce sonunda sindirmesi kolay bir şey aldığı için sevindi ve kutuyu cebine koydu, en azından biri kolay taşıncaktı.

Bunları düşünürken elinde yumuşak bir şey birşey hissetti, kurtlu velet Haruto nasılsa eline fark ettirmeden şişme ördek vermişti, bide hali hazırda şişkinde, bir şey bile diyemeden arkalara kaçtı, neyse diye geçiştirip şişme ördeğin havasını indirmeye başladı, bir yandan köyün yaşlıları ona el yapımı kazaklar ve battaniyeleri de getirince harbi gerilmeye başladı, tüm bunları nereye sokucaktı?

Artık bittiğini düşünse de daha onu uğurlamayan bir kişi kalmıştı, köyün muhtarı. Kurai onunla minik ve güzel bir vedalaşma umuyordu ama o da köyün diğer sakinlerinden eksik kalmamıştı. köyün tüm sakinlerinin katkısıyla hazırlanan fileyi alırken kafasındaki bütün bu düşüncelerden ayrı bir kenera, sakin ve müteşekkir bir şekilde herkese teşekkür etti.

Uğurlama yavaştan bitmeye ve köy halkı kendi işleriyle uğraşmaya gitmeye başlamışken Kurai aldığı şeyleri nasıl bir düzene sokucağını bulmayı çalıştı. Havası inen şişme ördeği ve kazakları bavula sığdırmayı başardı, örgü battaniyeleri katlayıp taşına bilirdi, içinde deniz kabuğu olan kutu zaten cebindeydi, tek eliyle de yol azığını aldı, geri kalanları birbirine geçirmek pek olmazdı, ama iki elinin ikisi de tükenmişti, gelicek gemide ki kişiler geri kalan bir iki şeyi almasını isterdi öyle taşırdı.
Kurai Hyō
Kurai Hyō
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 24/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Caligula Ptsi Ağus. 05, 2024 10:03 pm

Görev için gerekli olduğunu düşündüğü her şeyi önceden hazırlayan Caligula, şafak vakti horozların bile ötmeyip uyuduğu vakitte limanda beklemeye başlamıştı. Her zaman dakikliğin önemini vurgulayan ailesi sağ olsun, her işini önceden ayarlamaya alışmıştı. Hafif esintinin tenindeki hissiyatıyla beraber limandaki hareketliliği izleyen Caligula, uzaktan karavel tipi bir geminin yaklaşmasıyla beraber kendisine çeki düzen verdi. Meyveyi yemediği zamanlarda olsa yerinde duramaz, sakin kalamazdı. Ancak meyve kendisini sadece karamsar biri yapmamış; aynı zamanda daha sakin ve önce düşünüp sonra konuşan bir kişi yapmıştı.

Geminin bayrağını seyre dalan Caligula, içinde büyümekte olan korsanlara nefreti bastırdı. Sakinleşmek için derin nefesler aldığı esnada zihniyle tekrar savaşmaya başlayan karanlık düşünceleri dağıtmak için ustası Achelous'tan öğrendiklerini uyguladı.

Caligula, yaklaşan geminin güvertesinde durmakta olan ve omuzluklarındaki işaretlerinden teğmen olduğunu anladığı kişinin duruşunu ve mimiklerini inceledi. Geminin limana yaklaşmasına az bir mesafe kala havalı bir hareketle limana atlamıştı. İçinden "vay be." diye düşünse de, bir şey belli etmedi.

Gelen soruyu duyduğunda "Evet efendim, ben Çavuş Caligula'yım." diye cevap vermişti. Ardından gelen açıklamayı duyduğunda başını onaylayarak salladı ve "Emredersiniz efendim." diyerek eşyalarını yerleştirmek için güverteye doğru çıktı. Etrafta kimse yoktu, dümende de öyle. Kaptanın bahsettiği kamarasını ararken siyahi bir kadın gördü. Muhtemelen geminin tayfasının bir üyesiydi ancak tanışmaya fırsatları olmadı.

Caligula bunu düşündüğü esnada yanı başında bir tayf oluştu. "Tanışmaya fırsat mı olmadı? Saçmalama, sana vakit ayırmadı. Sen değersiz bir ucubeden başka bir şey değilsin. Ona gününü göstermelisin, derisini yüzüp geminin yeni denizci bayrağı olarak kullansan hoş olur. Bu bir disiplinsizlik..." Durmadan söylenen tayfı görmezden gelmek için birkaç saniye durup sakinleşen Caligula, cevap vermemenin daha iyi olduğunu öğrenecek kadar uzun bir süredir bu muzlim şeylerle beraberdi.

Kamarasına giren Caligula, çalışma masasındaki çekmecelere özel eşyalarını koyup yerleştikten sonra tekrar güverteye çıktı. Dakikalarca yalnız beklerken güneşin ışıklarının yaptığı küçük yakamoz parıltılarını seyre koyulmuştu.

Bir süre sonra Kaptan Samuelu eli cebinde rahat bir tavırla gemiye bindiğinde dikkati tekrar döndü. Caligula, ismi Temelu olan birine demir alması söylendiğinde alttan gelen garip şiveyle hafif bir tebessüm etti.

Kaptan kamarasına çağrıldığında, dakik ve dikkatli adımlarla kaptanı takip etti. Kendisine içecek koyup ikram edilmediğinde yanı başında bir karaltı oluşacak gibi oldu ancak kendisine hakim olmayı başardı. Görmezden gelebilse de hiç var olmaması daha iyiydi sonuçta. Bu esnada kaptanın söylediklerine dikkat kesilmişti. Gemideki en yetkili kişilerden biri onunla beraber bir çavuş olacakmış. Kendi mevkidaşının nasıl biri olduğunu merak etti Caligula. Umarım iyi geçinirlerdi.

Karşısındaki Kaptan Samuelu'nun kuralları söylediğini dinledikten sonra kuralların ne olduğunu sorgulamadan "Anlaşıldı efendim!" diye cevap verdi. Ne de olsa denizciler arasında üstlerden gelen emir komuta zinciri, en önemli şeylerden biriydi. Ardından odasına çıkmak için izin aldığında görevin detaylarını merak etmişti.

Temelu isimli kişinin kendisini selamlamasıyla beraber Caligula da onu selamladı. Oldukça iyi birine benziyordu. Kamarasına geçti ve odasındaki bir aynaya seyre daldı. Caligula'nın bakış açısından biri görebilseydi, kaptanın bahsettiği kurallardan ötürü iradesini kırmaya çalışan bir varlık olduğunu görürdü. Ancak Caligula, orta parmağını kaldırdı ve dalga geçercesine gülümsedi. İradesinin kırılamayacağını gösterircesine meydan okuyordu. Bu durumu görmekten hoşnut olmayacak ki, etrafındaki sinir bozan izbe görüntüler kayboldu.

Cubra adasına varmalarının biraz vakit alacağını düşünen Caligula, şimdilik kimseyle kaynaşmamış olduğu için, babasından yadigar kalan ve babası hâlâ hayattayken değerini bilmediği haritacılık ile ilgili notları okumaya koyuldu. Üzerinde kendi gezip gördüğü yerleri, bazı ipuçlarını ve akıntılarla rüzgarın aylara göre tahminleri gibi ilginç şeyler bile vardı. İçindeki kararlılıkla beraber Caligula okumaya başladı.

_________________


Spoiler:
Caligula
Caligula
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 25/07/24
Yaş : 22

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Çarş. Ağus. 07, 2024 8:52 pm

Caligula, Temelu'yu selamladıktan sonra aynaya bakmaya başladı. Bir süre sonra arkasında yavaşça yoğunlaşan kara dumanları fark etti. Bu dumanlar her zamanki gibi çocukluk hatıralarından kalma annesinin görüntüsüne bürünen tayfa dönüşmüştü. Maddesel olmayan elini yavaşça Caligula'nın boynundan dolayıp yanağını okşadı. "Oğlum..." dedi, sesinde bir anne şefkati. "Anneciğini özledin mi? Anneciğin seni çok özledi..." Ancak Caligula'nın orta parmağını gösterdiğinde tayf şaşırarak gözlerini büyüttü. Göz kapakları esneyerek uzadı, kafatasını boydan boya sardı. Sonra çığlıklar atarak küçücük bir siyah bir pinpon topuna dönüştü ve arkasında siyah bir duman bırakarak "POF!" sesiyle birlikte yok oldu.

Caligula bu tarz kışkırtmalara alışmıştı. Derin bir nefes alarak çalışma masasına oturdu ve babasının notlarını çıkarttı. Eski, yıpranmış bir defterdi bu, içinde bir sürü küçük kağıt parçalarına alınmış notlar vardı. Caligula, bu notları ince metal ataçlarla deftere tutturmuştu. Eskiden çok önemsemediği için birçok not parçası da sağda solda düşüp kaybolmuş olabilirdi. Küçük not parçalarından birini alıp okudu. East Blue'da "İhtiyar Köyü" diye bir yerden bahsediyordu. Oranın halkı sadece yaşlılardan oluşuyordu. Bu kişilerin çocukları küçük yaşlarda anne babalarıyla köyü terk eder, ancak aile üyelerinden biri hamile kalırsa köye dönüp doğum yapar, sonra doğan çocuklarını alıp tekrar köyü terk edermiş. Yaşlandıklarında ise köye geri dönerlermiş. Yanına küçük bir harita parçasında yeri belirtilmişti. Red Line'a oldukça yakın bir noktadaydı. Bu, babasının defterindeki birçok nottan sadece biriydi.

East blue 3'te birlik Parçası:


GÜNÜMÜZ - CUBRA ADASI

Çavuş Kurai'nin memleketi
Caligula, bir günlük yolculuğunda Temelu dışında kimseyle tanışmamıştı. Şu an kamarasında uyanık halde yatıyor, etrafında şekilsiz rastgele tayflar oynaşıyordu. Bu tayflar net bir görüntüye sahip değillerdi, sürekli olarak dalgalanarak ve değişerek etrafında dolaşıyorlardı. Caligula, kamarasında şekilsiz tayfların oynaşmasını izlerken, güverteden teğmenin sesi duyuldu:

"Cubra Adası'na yaklaşıyoruz! 45 dakika ara verilip tekrar yola çıkılacak. Yeni gelen elemanlarla bu sürede mürettebat tanışsın."

Güverteden bakıldığında limanda bir kalabalık toplanmıştı ve bakıldığında elleri kolları komik bir şekilde dolu Kurai, kalabalıktan daha ileride, sanki evde ne var ne yok her şeyi almış gibi iskelenin üstünde duruyordu. Kalabalık, Kurai ile vedalaşmıştı. Kurai'nin arkasında buruk bir sessizlik oluşmuştu. Anlaşılan o gözden kaybolana kadar dağılmayacaklardı. Mürettebat da bu sırada geminin kenarına toplanarak Caligula ile adayı izlemeye başladı. Caligula çoğu simayı ilk kez şimdi görmüştü. Kurai de yaklaşmakta olan gemiyi ve güvertede toplanmış birkaç kişiyi fark etti.

Caligula sağında duran güneş gözlüklü adamın kendisine gülümseyerek ve başını eğerek sessiz bir şekilde selam verdiğini gördü. İsterse konuşma başlatabilirdi. Caligula geldiğinde böyle bir karşılama olmamıştı. Büyük ihtimalle Caligula gemiye gelirken şafak vakti olması sebebiyleydi bu. Ya da son katılacak kişi Kurai'ydi de o yüzden güvertede toplanılmıştı. Gerçi pek bir önemi yok. Ama arkasından kulağına gelen fısıltılar öyle demiyordu. "Aşağılık birisin Caligula.. Kimsenin seni siklediği yok.."

Gemi biraz daha yaklaşınca demir atıldı ve kaptan, sandalı çeken Temelu ile birlikte adaya doğru yol aldı. Kurai, kendisine yaklaşan kaptanı gördü ve sandal iskeleye yanaştığında teğmen sandaldan atlayarak iskeleye çıkıp ona doğru ilerledi. Ortam sessizleşmişti; köy halkı merakla gemiden inenleri izliyor, çocuklar kıkırdayarak etrafta koşturuyordu. Teğmen, kararlı adımlarla Kurai'ye yaklaştı ve selamladıktan sonra "Çavuş Kurai?.." diye kimliğini doğruladı. Sonra "Güverteye çık ve mürettebat ile tanış. Kamaran, güvertedeki merdivenlerden inince ilk sağda." Sonra Kurai'nin erzağına garipser gözlerle baktı. Temelu'ya dönüp "Arkadaşın yüklerini taşımasına yardım et. Ben gidiyorum siz geri dönebilirsiniz." dedi. Sonrasında, Kurai'nin 15 yıl boyunca memurluk yaptığı küçük denizci karakoluna doğru ilerlemeye başladı.

Temelu, Kurai ile birlikte gemiye geri dönerken sandalda değişik bir şiveyle "Uşağum ha bunlar da nedur? Yoksa bizum cemiye mi taşıniyirsun?" diye merak eder bir şekilde sordu.

Caligula'yı selamlayan arkadaş:
East Blue Anlatıcı
East Blue Anlatıcı
Anlatıcı
Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 30/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Caligula C.tesi Ağus. 10, 2024 9:47 am

Caligula kaybolmuş olan tayfın ardından odada babasından kalma defterle çalışırken bir yandan da yapabildiği kadarıyla yırtık veya eksik yerleri düzeltiyor, yarısı gözük yazıları tamamlanabiliyorsa dolduruyordu. Bir süre sonra incelediğinde ise ilgisini "İhtiyar Köyü" adında bir yerden bahseden bir not çekti. Çok garip bir sistemi vardı. Merakla haritada gösterilen adayı boş bir kağıda çizerek not etti ve orijinal kağıdı defterin içine tekrar koydu. Bir ara belki gemileri o tarafa giderken ziyaretçileri olurlardı, belli mi olur?

O gün Caligula kamarasında kendi yeteneklerini ve mentalitesini korumak dışında sadece babasının notlarını okuyup düzenledi. Güverteden teğmenin sesini duyduğunda Cubra Adasına yaklaştıklarını anlayarak hazırlanmaya başladı. Ardından yukarı, güverteye çıktığında limanda bir kalabalığın toplandığını gördü.

Bu sırada sağında duran güneş gözlüklü kişinin kendisini gülümseyerek selamlamasıyla, tayfların dediklerini kaale almayarak Caligula da gülümsedi ve: "Merhaba, sizi daha önce görmedim. Ben Çavuş Caligula,  aynı geminin yolcusuyuz...arkadaş gelmeden önce biz biraz kaynaşalım, isminiz nedir?" dedi, resmiyetle beraber sıcak bir tonu korumuştu. Resmiyetin sebebi denizci olarak yeni tanıştığı için hemencecik fazla samimi olmak abes kaçabilir diyeydi. "Kimsenin seni siklediği yok." diyen tayfa gelince, biraz sonra karşısındaki kişiyle sohbet ederken çoktan kaybolmuştu.

Gemi iskeleye yanaşana kadar güneş gözlüklü adam ile konuşmaya daldı Caligula. Bir süre sonra kendisinin haritacılık ve rotacılık konusundaki bilgisinden de bahsetti. Muhtemelen gemideki o alandan kendisi sorumlu olacaktı.

Kalan son kişi olan Çavuş Kurai'nin gemiye binmesi için teğmen ve Temelu kıyıya giderken, gemide kalanlar olarak aralarında ufak bir tanışma yapmaya devam etti ve isimlerini de tanıttılar. Önceden gördüğü siyahi kadını da görebilirse sohbet edecekti.

Caligula, Temelu'nun gemiye elinde Kurai'nin erzağı ve çeşitli şeyleri ile geldiğini görünce hem yardım etmek hem de bu kişiyle samimiyet oluşturmak için bi' parça da kendisi taşıdı ve Kurai'nin odasına doğru götürdü. Espri yapmak adına da önceden rastladığı Temelu'nun şivesiyle: "Ha uşağum, ne diye tek başına bunları taşıyorsun?" dedi gülerek.

_________________


Spoiler:
Caligula
Caligula
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 25/07/24
Yaş : 22

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Kurai Hyō Paz Ağus. 11, 2024 6:50 pm

Kurai kendisini alacak gemiyi beklerken arkasında birinin yaklaştığını hissetti, hani öyle bir his gelirki "kesin şimdi bu oluyor" dersin ve oluyordur, tam ondan.
Çizmeye çalıştığı ciddi imajı bir kenara atıp arkasını bakıp sert ama aynı şekilde dostane bir şekilde "Zeni!!" diyerek bağırdı, gelen tabi ki de Kurai'nin en yakın dostuydu, biraz geç gelmişti ama olsun, Kurai kısa bir süreliğine elindekileri bırakıp kendisine yaklaşan dostuyla oldukça sağlam bir şekilde tokalaştı.

"Bakıyorum geç kaldın, bi an beni uğurlamican sandım." dedi, ciddiyetten uzak şakacı bir ses tonunda, onu bu halde görmek pek nadirdir, tabi ki içine kapanık, insanlarla anlaşamayan biri değildi, hatta sosyal olarak becerikli sayılır, onun biriyle bu derece samimi olması ve imajını umursamadan sohbet etmesi nadir olan kısımdı. Zeni'de ciddi bir cevap vermekle uğraşmadı, Zaten ona söylenecek her şey söylenmişti.
"Köy sana emanet Zeni, tabi gerçek anlamda değil yoksa burası bir hafta ayakta duramaz, sen balıkçılığa tam gaz devam." dedi, aynı şakacı ama öncekine göre daha ciddi bir tonda.
Tokalaşmayı biraz hafifleterek "Malum ne zaman döneceğim belli değil, ki ciddiyim bu konuda bilgilendirilmedim. Benimkiler sana emanet." artık ciddiydi ama somurtkan ciddiyeti değil, Nerdeyse hayatı boyunca ilk defa ondan bu tarz bir şey istiyordu, ciddiyeti ona olan güvenindendi.

O da kalabalıkla beraber kendi işine gitmişti, arkanda bıraktıkların için endişelenmemek ferahlatıcı bir his.
Geminin gözle görülmesiyle beraber ortalık tekrar canlandı, insanlar tekrar aynı yere doluşup geminin yanaşmasını izlemeye başladılar. demirin atılıp iki figürün yaklaşmasıyla ortamdaki sert hava biraz dağıldı, sandaldan atlayarak iskeleye çıkan kişinin teğmen olduğunu varsaydı Kurai, meraklı kalabalığın gözü ikisindeydi, yaşanan şeyleri çok özümsüyorlar.

"Evet, Kurai Hyō" diye doğruladı, elindeki yüklerin oluşturduğu absürt havayla tezat oluşturan ciddi bir tavır ile.

Teğmenin emri ile yükleri hafifleyen Kurai kendisine yardım eden şahısın sorusunu duydu "ne sen sor ne ben söyliyim. kesin biri gider de bizde uğurlarız diye yıllarca bu güne hazırlık yapmışlar gibi verdiler ne varsa." dedi, bir yandan da başka birinin de yardım etmeye geldiğini fark ederek.

Her şey odasına yerleştirilince, daha doğrusu bırakılınca minik bir nefes aldı, yaptığı ilk şey cebinindeki kutuyu çıkarıp yatağının yanındaki minik bir çekmecenin üstüne koymak oldu.

kendisine yardım eden diğer şahısın da garip bir şiveyle kendisine seslendiğini duyup "tek başıma deği, ikinizde yardım ettiniz, sağolun." dedi, nazik ve müteşekkir bir şekilde söylemeye çalıştı.

_________________


Spoiler:
Kurai Hyō
Kurai Hyō
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 24/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Ptsi Ağus. 12, 2024 8:17 pm

Kurai, arkasından birinin yaklaştığını hissettiğinde, içgüdüsel olarak arkasını döndü. Gelen kişinin Zeni olduğunu görünce sert ama dostane bir sesle "Zeni!" diye bağırdı. Zeni’nin yüzünde her zamanki şakacı ifade vardı. Ancak bu sefer Kurai’nin dikkatini çeken başka bir şey oldu: Zeni’nin elinde bir ip ve ipe bağlı tam altı tane sucuk vardı.

"Şunları hazırlayacağım diye geç kaldım,"
dedi Zeni, elindeki sucukları Kurai’nin boynuna asarken. "Herkes hediye veriyor, ben de vereyim dedim. Orada şimdi bol bol balık yersin. Balıktan bıkınca yemen için sucuk..."

Kurai, Köyü ve ailesini Zeni'ye emanet etti, sesinde ciddiyetle karışık bir güven vardı. Zeni ise omuzlarını dikleştirerek, "Merak etme sen. Senin ailen benim ailemdir. Gözün arkada kalmasın,"
dedi.

Teğmen, gemiye doğru ilerlerken Kurai’ye dönüp kimliğini doğruladı. Kurai onayladı. Sonra sandala bindi ve Temelu ile birlikte gemiye doğru yola çıktılar. Temelu'nun  sorusuna Kurai, ne sen sor ne ben söyleyeyim, diye cevap verdi, hafifçe gülümseyerek. Kısa süre sonra gemiye ilerlediler.

Caligula, güvertede kendisine selam veren bir adamla konuşmaya başladı. Adam, "Oh! Demek ekibe katılacak iki çavuştan birisi siz olmalısınız," diyerek kollarını gemi vardavelasından çekip doğruldu. Elini uzatarak samimi bir şekilde, "Ben Shingo. 5. Karargahtan gelen kıdemli er. Katana ile kullandığım bir dövüş tekniğim var efendim," dedi. "Henüz ekipten kimseyle tanışmadım. Teğmen Samuelu ile ilk kez göreve çıkıyorum. Arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla gürültü konusunda oldukça hassasmış," diye ekledi.

Bir süre sohbet ettiler. Shingo, gemide zaman geçirmek için çakısıyla küçük odun figürleri oyduğundan bahsetti. Caligula da haritacılık ve rotacılık yeteneklerinden söz etti. Kendisine rota tayininde danışılacağından bahsettiğinde Shingo gülerek, "O zaman kendimizi bir anda North Blue'da bulmayacağımız konusunda size güveneceğim," dedi.

Caligula, siyahi kadının etrafta olmadığını fark etti. Yelken hazırlıklarının yapıldığı güvertede başka bir yere bakmak için yürüdü, kafasında yeni ekibiyle nasıl daha iyi iletişim kurabileceğini düşünüyordu. Kurai’nin de gemiye bindiğini gördüğünde, ona doğru ilerlemeye karar verdi.

Kurai ve Temelu, geminin güvertesinden eşyaları tek tek elden ele taşıdılar. Kurai önde, Temelu arkada olmak üzere, kalabalığı yararak kamaralara doğru ilerlediler. Güvertede birbirleriyle tanışmayı bekleyen bir ekip vardı; sanki bir anda bir geminin üstüne konulmuş sekiz kişi, "Hadi tanışın" denmiş gibiydi. Belki de denizciler arasındaki en garip tanışmalardan biri olabilirdi.

Caligula, Temelu'nun Kurai'ye yardım ettiğini, tek olmadığını fark edince, Temelu'nun şivesini taklit etmeye çalışarak bir şeyler söyledi. Temelu ise, elindeki eşyalarla merdivenlerden inerken Caligula'ya yarı şaka ile takıldı: "Habu benum şiveyi mu taklit ediyi?"

Sonunda eşyaları Kurai'nin odasına taşıdılar. Odada sucuklar, cam bir kavanozda deniz kabukları, bir sepetin içinde rastgele konulmuş şeyler, ve balık gibi eşyalar vardı; oldukça garip bir manzara oluşturuyordu. Kurai, cam kavanozu masanın üstüne koyup Temelu ve Caligula'ya teşekkür etti. Temelu, "Teemen celmeden cüvertede takimun tanişmasi gerekiyi. İşunuz bitunce yukari çikun."dedi. Adamın söylediklerinin anlaşılması kimine zor gelebilirdi. Anlaşılır.

Temelu odadan çıkarken kendi kendine söyleniyordu: "Vuuh! Habu neydu böyle," dedi, merdivenlerden çıkarken sesi gittikçe uzaklaştı. "İlk defa böyle bi'şey cöriyirum."

Kamaradan çıktıklarında esmer bir kız ile karşılaşacaklardı. Bu kişi Caligula'nın dün karanlıkta gördüğü kızdı. Siyahi değildi ama latin tenliydi. Denizci gömleği giyiyordu. Kolları dövmeliydi. Sizi başıyla hafifçe selamlayarak merdivenlere yöneldi.

Latin:
East Blue Anlatıcı
East Blue Anlatıcı
Anlatıcı
Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 30/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Kurai Hyō Çarş. Ağus. 28, 2024 11:12 pm

Kurai yerleşmiş odasına bir göz attı, her şeyin yerinde olduğundan emin oldu, hemen sağındaki dairesel şekilde pencereye yöneldi, son kez köyüne baktı, kendisini uğurlayanlar şu anda yoktu, insanlar artık kendi işlerine bakıyordu "Umarım gemi yüzünden balıklar çıkmaz." diye geçirdi içinden.

Derin bir nefes aldı, mürettabatın geri kalanı ile tanışmak için güverteye ilerledi, dar koridordan geçerken latin tenli bir kadınla karşılaştı, kendisini başıyla hafifçe selamlaması üzerine o da aynı şekilde başıyla benzer şekilde resmi sayılacak bir selamlamayla karşılık verdi.

Kurai merdivenlerden yukarı çıkıp güverteye ulaştı, herkes çoktan ordaydı, çok uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yabancı bir ortamdaydı, en son bu kadar yabancıyı aynı anda aldığı denizci eğitimleri sırasında görmüştü, tabi tüm hayatını aynı yerde aynı kişilerle geçirmişti sosyal olarak kötü olmadığı kesindi sadece yeni ortamlara girmeye kesinlikle alışkın değildi orası kesin, imajını ve ifadesini hiç bozmadan, diğerlerinden pek uzaklaşmadan ne yapıcağından tam emin olmadığı için kollarını bağlayarak vardavelaya atar sırtını da hafif büker, bir sigara yakıp ufuklara bakar, kimseyle konuşmak istemediğinden değil, "yeni ortam" kavramına fazla yabancıydı.

_________________


Spoiler:
Kurai Hyō
Kurai Hyō
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 24/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Caligula Paz Eyl. 01, 2024 2:08 pm

Caligula, Shingo'nun 5. karargahtan bir kıdemli er olduğunu duyduğunda ona kendi karargahından bahsetmiş ve bir süre sohbet ettikten sonra kendisine söylenen söze cevaben "Belli mi olur, birden bire gemiyi Red Line'da bulabilirsin..." diyerek espri yapmayı unutmadı.

Kurai'ye yardımcı olduktan sonra ise gelen teşekküre "ne demek, belki boynundaki sucuktan yerken ikram edersin..." diyerek ortamı yumuşattı Caligula. Temelu hafif söylenerek giderken de ona başıyla selam vermeyi ve gülümsemeyi unutmadı.

Bu şekilde insanlara sıcak davranmak, tayfların aşındırdığı kalbini rahatlatıyordu. Gerçi...bir korsana karşı bu şekilde davranacağından emin değildi Caligula. Sürekli dışında bir maske takıyordu belki de? Ara sıra çatlayan bir maske...

Dışarı çıktıkları vakit esmer kızın selamına nazik ve kibarca karşılık verdi Caligula. Ardından seslendi, "Güvertede herkes birbiriyle tanışacak, sen de orada olacaksan beraber yürüyelim mi?" İnsanların birbiriyle kaynaşması için biraz girişken bir kişiye ihtiyaç vardı ne de olsa...

Ardından kızın hafif tereddüt etmesinden sonra Kurai'yle oluşturdukları gruba katıldı, birkaç küçük sohbet değiş tokuşu yapıldı, Caligula ardından güverteye çıktıklarından tanışmaları için oraya fırlatılmış gibi duran mürettebata baktı. Zarif bir şekilde başıyla hepsini selamladı, ardından sıcakkanlı ancak gemideki otoritesini bozmayacak bir tonda: "Herkese merhabalar, ben teğmen Caligula, aynı zamanda bu geminin haritacısı ve rotacısıyım. Benimle iyi geçinmezseniz..." dedi ve duraksadı sonra ise "gemiyi birden bire North Blue'da bulabilirsiniz." diyerek Shingo'ya göz kırptı. Hem kolay geçinilecek bi' kişi olduğunu göstermek istiyordu, hem de ortamı yumuşatmak, insanların kendilerini yarı resmi bir şekilde konuşacakları bi' durumda bulmalarını istiyordu.

Caligula'nın konuşmaları sonucunda bir nebzede olsa rahatlayan mürettebatla birlikte biraz sohbet edildi, ardından doğal olarak saki ve rom, yeni tanışan denizcilerin sosyalleşmesi için daha güzel bir aktivite olamazdı...

Caligula arada diğer teğmen Kurai'yle şakalaştı, Bink'in Sakesi'ni söylemesi için gemideki müzisyeni ikna etmişlerdi bile. Ancak hesaba katmadığı bi' şey varsa kaptanlarının gürültüyü sevmediğiydi, gerçi muhtemelen umursamazdı...değil mi?

_________________


Spoiler:
Caligula
Caligula
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 25/07/24
Yaş : 22

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Çarş. Eyl. 04, 2024 1:38 am

Caligula'nın teklifine kız, "Olur." diye kısa bir cevap vermişti. Üçü beraber güverteye çıktı. Güverteye çıktıkları gibi geminin kıç tarafında merdivenlerin yukarısında, valdavelalardan size bakan dolgun göğüslü, yüzünde yara izleri olan sarışın bir kadın ağzındaki sigarayı çıkartıp güvertedeki kalabalığa doğru seslendi.

"Buraya bakın sizi böcekler! Ben son dakika değişikliği ile yardımcı lider konumuna getirilen Asteğmenim, ismim Lira ama bana ismim ile seslenen olursa o kişinin kafasını kırarım. Bana asteğmen ya da yardımcı kaptan diyeceksiniz. Teğmen Samuelu'dan sonra burada benim borum öter. Bunu aklınıza kazıyın ve 5 saniye içinde hizaya geçin! Teğmenin emri üzerine tanışma faslı gerçekleşecek!"

Kısa bir sessizlik anı yaşandı. Ardından Asteğmen Lira'nın saymaya başlamasıyla birlikte herkes hızla hizaya geçti. Kurai, böyle bir disiplinle ilk kez karşılaşıyordu, ancak Caligula için bu oldukça sıradan bir durumdu. Sadece beş saniye içinde, herkes kaptan kamarasının, yani kadının önünde, duvara paralel bir şekilde sıralanmıştı. Kaptan kamarasının üstünde durmakta olan Asteğmen'e doğru bakıyorlardı. Kurai ve Caligula yan yanaydı. Esmer kız, Caligula'nın iki solunda, geminin kenarında duruyordu. Esmer ile Caligula arasında ise Shingo bulunuyordu; o da oldukça ciddi görünüyordu. Kurai'nin sağında ise tanımadığı birkaç kişi daha vardı.

Asteğmen Lira, tekrar otoriter bir tavırla konuşmaya başladı. Sesi, sıradan bir kadına göre daha kalındı ve dekoltesinin kenarından gözüken dövmesi ona ekstra bir ciddiyet katıyordu. "Sağdaki denizciden başlayarak herkes ismini, yaşını, nereden geldiğini, rütbesini ve neyde iyi olduğunu sırayla söylesin. Yüksek sesle bağırarak söyleyeceksiniz ve en kısık sesli söyleyeni cezalandıracağım!" diye bağırdı.

Esmer kız yüksek sesle kendisini tanıtmaya başladı. " İsmim Azura efendim! 24 yaşındayım! Firewave adasından geliyorum efendim! Tüfek kulllanımında uzmanlığım var! Normal erim!"

Sonra Shingo, Azura'dan daha yüksek sesle kendini tanıttı. 29 yaşındaymış. Kılıç ustası olduğunu ve kıdemli er olduğunu hatırlattı.

Sıra Caligula'da, sonrasında ise Kurai'deydi.

Sonra ekibin diğer üyeleri kendini tanıtacaktı.

Asteğmen Lira:

XP ve Ödül Dağıtımı::
East Blue Anlatıcı
East Blue Anlatıcı
Anlatıcı
Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 30/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından Kurai Hyō C.tesi Eyl. 07, 2024 8:58 pm

Ağızındaki sigarayla biraz dalgınken aniden gelen tok bir kadın sesinin verdiği şokla sigara ağızından denize düşmesini izledi, her daim sert ve ciddi bir imaj takınsa da böyle ortamlara alışık olmadığı bir gerçekti, sert imajını koruyarak diğerleriyle hizaya geçti.

Hizalandıktan sonra sağına soluna bakıp gergin yada şaşkın biri varmı diye baktı, belki bazıları sahiden öyleydi fakat aynı kendisi gibi belli etmiyordu kim bilir.

Sıra kendisine yaklaşırken asteğmene baktı ve ona bakmanın diğerlerine göre daha kolay olduğunu fark etti, boyu yüzünden çoğu zaman insanların tepesine bakmak zorunda, köyünde nerdeyse kimseyle araya düzgün bir mesafe koymadan göz teması bile kuramıyordu, uzun boylu olmak özenilen bir şeydi ve Kurai'de bundan rahatsız değildi, sadece hayatı boyunca bunun pek etkisini görememişti, en çok işine yaradığı kısımlar köydeki çocukların ulaşamadığı yerlerden elmaları alıp onlara vermekti nerdeyse. Buna özellikle dikkat etmemişti ama şu anda burda bulunan kişiler arasında en uzun boylu kişi kendisiydi ama 33 yaşında aralarındaki en deneyimsiz kişi olması bu konu hakkında sevinmesine engel oluyor.

Caligula'nında kendi tanıtmasıyla sıra ona geldi, ne yaptığından tam emin olmayarak kendinden öncekilerin tavrını taklit etmeye çalışarak kendini tanıttı "Kurai Hyō! 33 yaşındayım! Cubra Adasından geliyorum, uzmanlığım yakın dövüş üzerine! Çavuşum!" diye bitirdi.

_________________


Spoiler:
Kurai Hyō
Kurai Hyō
Denizci
Denizci

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 24/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

[E-X40] Özel Görev Empty Geri: [E-X40] Özel Görev

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Dün 1:38 pm

Güvertedeki disiplinli sessizlik, herkesin sıra ile kendini tanıtmasıyla bozulmaya başladı. Kurai'nin tanıtımından sonra, sıra gemideki diğer denizcilere geçti.

Kurai'nin yanında duran bir denizci kendini tanıtmaya başladı:

"İsmim Tomas! 26 yaşındayım! Horvail Adası'ndan geliyorum efendim! Kılıç kullanmada uzmanım! Normal erim!"

Tomas’ın ardından, hemen onun solunda duran kısa boylu ve oldukça kaslı bir denizci kendini tanıttı:

"Ben Ezit! 28 yaşındayım! Mota Adası'ndan geliyorum! Dövüş sanatlarında uzmanım efendim! Kıdemli erim!"

Sesi, diğerlerinden daha sert ve kararlıydı. Ezit'in ardından, iri yapılı başka bir denizci yüksek sesle konuşmaya başladı:

"İsmim Ryo! 25 yaşındayım! Durlan Adası'ndan geliyorum! Top kullanımında uzmanım efendim! Normal erim!"

Ryo'nun tanıtımından sonra, daha sakin ve temkinli bir ses duyuldu:

"Ben Minato! 23 yaşındayım! Longrin Adası'ndan geliyorum efendim! Denizcilikte aşçılık konusunda yetenekliyim! Normal erim!"

Minato'nun tanıtımı oldukça özlüydü. Son olarak, en sonda duran, uzun siyah saçlı genç bir denizci kendini tanıttı:

"İsmim Polatu, 40 yaşındayım! Redri Adası'ndan geliyorum! Marangozluk konusunda uzmanım efendim! Normal erim!"

Herkes kendini tanıttıktan sonra, güvertede tekrar kısa bir sessizlik oldu. Asteğmen Lira, mürettebatın kendini tanıtma faslını gözlemledikten sonra, sigarasını bir kez daha ağzına götürüp derin bir nefes aldı ve ardından otoriter bir ses tonuyla konuşmaya başladı:

"Pekala, bu kadarı yeterli. Şimdi görev dağılımını yapacağım." dedi ve bir adım öne çıkarak mürettebatı gözleriyle taradı.

"Caligula!" diye seslendi, "Sen haritacılıkla ilgileneceksin ve rota konusunda doğrudan Minato ile çalışacaksın. Bu gemiyi izleyeceği rotanın belirlenmesi sorumluluğu sende."

Caligula'ya görevini verdikten sonra Azura'ya döndü:

"Azura! Sen tüfek kullanma konusunda yeteneklisin, güvertede nöbetçi olarak görev alacaksın. Güvertede gözün hep açık olacak, biri ya da bir şey yaklaşırsa ilk fark eden sen olacaksın."

Lira, sırasıyla diğerlerine de görevlerini vermeye başladı:

"Shingo! Sen kılıç ustasısın, eğitim ve dövüş hazırlıklarında ekibe liderlik edeceksin. Gemi savunması sırasında herkes sana bağlı olacak."

"Ryo! Topları senin sorumluluğuna veriyorum. Gemideki tüm silahları gözden geçirecek ve gerektiğinde onları en iyi şekilde kullanacak kişi sensin."

Ardından Minato'ya döndü:

"Minato! Sen yön bulma konusunda yeteneklisin, bu yüzden sen de Caligula'yla birlikte rota belirlemeye yardım edeceksin."

Son olarak, Tomas ve Ezit’e de döndü:

"Tomas! Sen de Shingo'nun yanında dövüş eğitimlerine katılacaksın. Ezit, sen de güvertenin temizliği ve bakımıyla ilgileneceksin."


"Polatu sen de takıl kafana göre. Gemiye bir şey olursa tamir edersin. Temelu sen de dümendesin."

Sonra atladığı biri var mı diye baktı ve Kurai'yi gördü. "Sen de takımdaki arkadaşların arasındaki iletişim, denetleme ve bana rapor vermekten sorumlusun. Kısaca benim yardımcım olacaksın." Kısacası Kurai'den getir götürcü gibi bir şey olmasını istemişti. Artık tek tek mürettebatla ilgilenecek kordinasyonu sağlayacak ve yardımcı kaptana raporlar sunacaktı Kurai. Aslında çok da zor bir şey değildi. Hatta neredeyse Kurai'nin adada yaptığı şeylerin aynısı gibiydi. Köylülerle konuş ve patrona rapor ver. Ekiple konuş ve yardımcı lidere rapor ver...

Asteğmen Lira, görev dağılımını yaptıktan sonra bir adım geri çekildi ve sert bakışlarını hepsinin üzerinde gezdirdi. "Anlaşıldı mı?" diye sordu, güçlü ve kesin bir tonda.

Tüm mürettebat, "Evet efendim!" diye bağırarak ona karşılık verdi.

Lira, sigarasından bir nefes daha çekip, "Güzel. Şimdi herkes işinin başına! Teğmen Samuelu gelmeden önce her şey hazır olsun!" diye emretti.

Mürettebat, dağıtılan görevlerine doğru hareket etmeye başladı.

Minato:

Polatu:

Ryo:

Ezit:

Tomas :

UYARI:
Xp ve ödül:
East Blue Anlatıcı
East Blue Anlatıcı
Anlatıcı
Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 30/07/24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz